Oyunlarda Sanat

Oyunlarda Sanat

Çok uzun yıllardır oldukça başarılı oyunlar gördük ve oynadık. Kimi oyunun oynanışı, kiminin görselliği, kimininse hikayesi bizi cezbetti. Lakin bir de bunların dışında sanatsal tavrı ile bizleri kendisine hayran bırakan ve aradan çok uzun yıllar dahi geçse unutmayacağımız oyunlar vardır. İşte bugünkü yazımda bu konuya değineceğim.

Öncelikle oyunlarda sanatsallığı sağlamanın görsellik, bölüm tasarımları ve genel oyun tasarımları gibi yöntemleri olsa da tüm bunlar aslında genel olarak görsellik ve işitsellik altında toplanmaktadır. Sanatsallığı bunların dışında insanlara sunmak zaten imkansızdır. Sanat görsel ve işitsel duygular ile ifade edilebilir, bu nedenle de işte oyunlarda ki sanatsallık bu iki büyük olaya bağlıdır. Elbette ki her güzel görsellik ya da müzik sunan yapımlar sanatsal bir oyun kategorisine dahil edilemez. Örneğin görselliğe ciddi anlamda yüklenilmiş olan Ryse: Son of Rome kesinlikle sanatsal bir oyun değildir, bunun yanı sıra Dishonored gibi bir yapım ise tamamen sanatsaldır.

189zxvb2a3iukjpg

Oyunlarda Sanat

Sanatsallığın had safhalarda olduğu oyunlara verilebilecek pek çok oyun var aslında ama; Dishonored, Bioshock serisi, Ori and the Blind Forest, The Journey ve The Last of Us gibi yapımlar son zamanlarda piyasaya sürülüp aklımda kalan oyunlardan bazıları. Dediğim gibi daha pek çok yapım bunların arasına dahil olabilir, lakin bunlar ilk etapta aklıma gelenler diyelim. İşte bu oyunlar benim ve pek çok oyuncunun da unutulmaz oyunları arasındaki yerini zaten çoktan almış durumda. Oyunlarda görsellik, oynanış, hikaye elbette ki önemli unsurlardır fakat sanatsallık ise bambaşka bir durumdur ve bir oyunu klasik haline kolaylıkla getirebilir. Zaten bunu sağlamayı başaran firmalar diğer konularda da başarısız olmaz ve ortaya efsanevi bir yapım koymayı başarırlar. En azından henüz şu ana kadar ben sanatsal boyutta olup da kötü bir yapıma denk gelmedim.

O kadar sanatsallık, sanatsallık dedim de şimdi sorabilirsiniz tabi nedir bu sanatsallıkdan kastın? Madem Dishonored ile başladık, onunla açıklayayım size kısaca bu konuyu. Kendisine ben oyuncuyum deyip de henüz Dishonored oynamamış birinin olduğunu pek sanmıyorum, varsa da derhal yapımı edinip oynamanız gerekmektedir. Dishonored?a baktığımız zaman, gerek hikayesi, gerek oynanışı, gerek görselliği ve gerekse atmosferi ile kesinlikle döneminin ve hatta son dönemlerin en başarılı oyunlarından bir tanesi haline gelmiştir. Pek çok insan oyundan aslında neden bu kadar etkilendiğini anlayamayabilir elbette ve bu odukça normal bir durumdur, lakin görsel sanatlara karşı biraz ilgisi olan ya da bu işin içinde olan bir kişi zaten bunun nedenini kolayca anlayacaktır. Oyunda kullanılan müzikler bir yana, kullanılan renk paleti, görselliğin karakteristik bir algı uyandırması, çevre ve karakter tasarımları her şeyi net bir şekilde ortaya koymaktadır. İşte nedenini anlamayan oyuncuların da Dishonored?dan ya da benzeri başka bir oyundan bu denli etkilenmesinin nedeni aslında bu durumdur. Her ne kadar konuyla alakanız olmasa da algılarınız zaten bu durumun farkına varmanızı sağlamaktadır.

video games colorful world of warcraft fantasy art garrosh hellscream orc 1920x1080 wallpaper_www.wallpaperfo.com_97

Oyunlarda Sanat

Peki bir yapımın sanatsal olması nelere bağlıdır? Aslına bakarsak bu konuda en önemli etken elbette ki yapımın sanat ekibidir. Geliştiriciler arasında, gerek tasarımcı, gerek sanat yönetmeni ve gerekse tüm bunları oyuna üç boyutlu bir halde aktaracak olan geliştiricilere her zaman büyük bir yük düşmektedir. Ayrıca bir yapımın sanatsal olması için elbette ki karakteristik özellikler sergilemesine de gerek yoktur. Sadece piyasada bulunan diğer yapımlardan ya da kendi türü içerisinde bulunan yapımlardan çeşitli farklılıklar sunmalıdır. Gayet gerçekçi bir görsellik ile sanatsal değerleri tavan yapmış oyunlar da söz konusu durumdadır. Herhangi bir oyunda dağ manzarasına ya da bir şehir manzarasına tanık olduğunuzu düşünün, bu sahneyi size inanılmaz bir görsellik ile sunsa da sizi zerre heyecanlandırmayan pek çok oyun vardır. Diğer bir yandan ise aynı sahneyi belki de çok daha basit ve hatta sadece iki boyutlu olarak sunmasına rağmen sizlere göz kamaştırıcı bir sahne sunmayı başaran yapımlar da vardır.

Bu kadar görselliğin sanatsallık üzerindeki etkilerinden bahsettiğimiz yeter. Yazıyı sonlandırmadan evvel biraz da konunun işitsel kısmına değinmek istiyorum. Warcraft serisi (Warcraft serisini az evvel unuttum ama Blizzard görsel anlamda da her zaman için sanatsallığı ön planda olan bir firmadır), Diablo serisi, Metal Gear Solid serisi ve çok daha fazlası işitsel olarak sanatsallığı ön plana gelen oyunlar arasında kolaylıkla sayılabilirler. Bu örnek olarak verdiğim yapımların hepsinin arkasında zaten çok önemli ses ekipleri ve bir hayli büyük orkestralar bulunmaktadır. Elbette yüksek kalitede ve profesyonel işler ortaya koymak için bu denli ekiplerin olması şart gibi görünse de bunun tersi durumlar da yaşanmakta. AAA bile olmayan oyunlarda hiç beklemediğiniz seviyede ve kalitede müzikler sizi oyunun atmosferine bir anda çekmeye yetebilir. Burada da işte olay yine oyunun geliştirici ekibinde bitiyor ve onların yaratıcılığına bağlı bir şekilde ilerliyor. Diğer bir önemli nokta ise oyuncuları sıkmayacak ve oyuna uygun bir şekilde ilerleyecek değişken müzikler oluyor.

metal_gear_solid_4_conceptart_PS4k7

Oyunlarda Sanat

İşte tüm bu etkenler bir araya geldiği zaman karşımıza da çok uzun yıllar unutamayacağım kalitede bir yapım çıkmış oluyor. Keşke firmalar oyunculara inanılmaz görsellik sunmak için grafik motorlarına vs. bu kadar para ödeyeceklerine aynı yatırımı sanat ekiplerine yapsa da bu tür oyunlara daha sık rastlıyor olabilsek. Bir sonraki yazımda görüşene kadar, hepinize bol oyunlu günler dilerim.