Sizi bilmiyorum fakat ben artık Assassin’s Creed oyunlarını takip etmekte gerçekten zorluk çekmeye başladım. Neredeyse senede 2 yeni oyunla karşımıza çıkan serinin hızına yetişmek gerçekten çok zor. Tabi bunu olumsuz bir yorum olarak düşünmemek lazım. Şimdiye kadar gördüğümüz tüm suikast temasına sahip Gizlilik – Aksiyon oyunlarının içerisinde belki de en başarılılarından bir tanesidir Assassin’s Creed serisi. Gerek hikayesinin kalitesi, gerek bu kaliteli hikayenin anlatımı ve gerekse oyun mekanikleri gerçek bir devrimdi oyun dünyası adına. İlk Assassin’s Creed oyununun üzerinden yıllar geçti fakat halen daha seride benim favori karakterim Altair’dir. Gerek oyun içerisinde sergilediği sessiz ve soğuk kanlı tavırları, gerekse görüntüsüyle tam bir karizmaya sahipti Altair. Ardından gelen 2. ve bu oyunun sahip olduğu ek paket benzeri paketlerle bizlere sunulan Ezio karakteriyse serinin hayranları tarafından daha çok sevilmişti. Bunun nedeni karakterin daha sıcak ve samimi tavırları sayesinde oyunculara daha gerçekçi bir atmosfer sağlamasıydı. Elbette bunun dışında Ezio’nun hikayesi de daha dokunaklı ve etkileyici bir şekilde ilerliyordu. Fakat söylediğim gibi benim favorim kesinlikle Altair’dir.
İlk iki efsanevi oyunun ardından gelen 3. oyun, serinin daha düşük tempolu oyunlarından bir tanesi olmuştu ve bunun yanında pek çok hayranı tarafından pek sevilmemişti. Elbette yine kaliteli ve eğlenceli bir oyun deneyimi sunuyordu ama oyuncular artık birbirinin aynı mekaniklere sahip, sadece ufak tefek görsel yenilik ve farklı hikayeye sahip Assassin’s Creed oyunları görmekten sıkılmaya başlamışlardı. Tam bu noktada karşımıza Edward Kenway’ i konu alan ve tamamen farklı bir türe doğru kaymış olan Asssasin’s Creed 4: Black Flag çıkmıştı. Serinin 4. oyununda tema biraz suikatten çıkarak, korsanlığa dönmüştü ve serinin hayranları tarafından pek sevildiğini söyleyemem ama enteresan bir şekilde ben kendi adıma oyunu oldukça başarılı bulmuştum. Özellikle bu oyunla birlikte seriyi görsel anlamda geliştirmiş olan Ubisoft, bununla sınırlı kalmayıp oyun mekaniklerinde de ciddi değişiklikler yapmıştı ve karşımızda çok daha çevik bir suikastçi (yada korsan) duruyordu. Bunların dışında yine 4. oyunla birlikte bizlere gerçekten büyük bir harita sunulmuştu, aynı zamanda oyun artık tam anlamıyla açık dünya bir yapıya geçiş yapmıştı.
Tüm bunlar gerçekleşirken, Ubisoft nasıl daha fazla para kazanabiliriz derdine düşerek bu sefer PS Vita platformuna yeni bir Asssassin’s Creed oyunu geliştirmeye başlamıştı. Bu yapımın adı Assassin’s Creed Liberation’dı. Serinin tüm oyunlarından farklı olarak kontrolümüzde olan kişi Aveline de Grandpré adında bir kadın karakterdi. Seri adına gerçekten farklı ve güzel bir değişiklik olduğu konusunda sanırım herkes hemfikirdir. Assassin’s Creed 4 Black Flag’i oynamış olan oyuncular, zaten bu karakteri rahatlıkla hatırlayacaklardır. Fakat orada Aveline de Grandpré’nin hikayesinden detaylı bir şekilde bahsedilmiyordu sadece ekstra bir içerikti diyebiliriz.
Demin bahsettiğim gibi Ubisoft, Assassin’s Creed oyunlarıyla ciddi miktarda para kazanan bir firma ve hep daha fazlasını nasıl kazanacağını düşünen bir firma. Assassin’s Creed 4 Black Flag’in PC ye yapmış olduğu çıkışın üzerinden çok geçmeden, Assassin’s Creed Liberation HD adıyla bu PS Vita oyunu bilgisayarlarımıza konuk oldu. Peki Ubisoft’un bu PC platformuna gelen Assassin’s Creed portu ne derecede kaliteli bir yapım ve bizleri oyunda neler bekliyor? Şimdi bu soruların yanıtı birlikte alma zamanı geldi.
Daha çok Assassin’s Creed!
Oyunun hikayesi aslında oldukça güzel diyebilirim. Aslında oyunun değil Aveline de Grandpré’nin hikayesi demem daha doğru olacaktır sanırım. Karakterimiz Aveline de Grandpré harika! Gerek oyun içerisinde sergilediği tavırları, gerek seslendirmesi ve gerekse görselliği tam anlamıyla oldukça kaliteli bir karaktere sahibiz. Tam bu noktada değinilmesi gereken bir nokta var, Aveline de Grandpré modellemesi kesinlikle oldukça başarılı fakat bu durum diğer karakterler ve özellikle çevre modellemesi için pek geçerli değil gibi… Çevre tasarımları, kaplamaları gerçekten oyunun bir port olduğunu bizlere gösteriyor. Oyun HD adıyla çıkmış olabilir ama pek HD olduğunu söyleyemiyorum açıkçası. Özellikle Assassin’s Creed 4 Black Flag’in ardından hızlı düşüş oyuncuları rahatsız edebilir. Şahsen beni ciddi anlamda üzdü diyebilirim ama dediğim gibi oyun bir port ve çok fazla bir görsellik beklemek zaten yanlış olacaktır diye düşünüyorum.
Grafiklerin ardından yine aynı şekilde oyun içi animasyonlar ve oyun mekanikleri de serinin 4. oyunuyla pek bir benzerlik taşımıyor maalesef. Daha çok serinin 3. oyununa yakın diyebilirim bu özellikler için. Asssassin’s Creed 4 Black Flag’in o yumuşak ve hızlı animasyonları, bu oyunda pek söz konusu durumda değil. Aynı şekilde oyun mekanikleri de bizleri tekrardan serinin, hantal ve ağır dönemlerine götürüyor. Aslında grafiksel olarak baktığımız zaman New Orleans sokakları ve merkezi oldukça kaliteli tasarlanmış ama oyunumuz maalesef sadece bu şehirden oluşmuyor elbette. Oyun boyunca bolca vakit geçirdiğimiz ormanlar, nehirler, dağlar, tepeler oldukça rahatsız edici bir görselliğe sahip. Oyunda bunlardan ötürü gerçekten bir görsel tutarsızlık söz konusu durumda ve bu durumu oyunun her anında fark ediyorsunuz. Aynı zamanda oyunun Assassin’s Creed 4 Black Flag ile sahip olduğu, o büyük harita ve tam bir açık dünya yapısı da bu oyunda söz konusu durumda değil. Sanki Ubisoft bu oyunları piyasaya sürme sıralaması konusunda bazı hatalar yapmış gibi görünüyor.
Oyunun, daha doğrusu Aveline de Grandpré’nin hikayesinin başarılı olduğunu söylemiştim. Fakat bu hikayenin anlatımı tam olarak mükemmel bir seviyede değil. Bunun nedeni Assassin’s Creed serinin o efsanevi ara sinematikleri, bu oyunda aynı efsanevi yapıyı koruyabilmiş değil. Gerçekten rahatsız edici olan bu ara sinematiklerin bu durumda olmasının asıl nedeni, yine görsellikten kaynaklanıyor. Ara sinematiklerde karşımıza çıkan başarısız ve yetersiz olan karakter animasyonları gözlerinizi sızlatacak cinsten olmuş. Özellikle diyaloglar ile alakasız ilerleyen ağız animasyonları ve mimiksiz karakterler bu konuya hiç yardımcı olmuyor. Aynı zamanda Aveline dışında bulunan tüm karakterlerin ruhsuz konuşmaları ve hareketleri bir süre sonra gerçekten rahatsız edici olmaya başlıyor.
Oyunun dövüş mekanikleri, demin bahsettiğim gibi serinin eski oyunlarına bir geri dönüş yaşıyor. Daha hantal ve yavaş ilerleyen dövüşler biraz can sıkıcı olabiliyor. Bunların dışında hele birde oyunun sahip olduğu yada aslında sahip olmadığı bir yapay zeka var… anlatamam! Sizi hiç bir şekilde görmeyen düşmanlar, dövüşlerde saçma sapan hareket yapan düşmanlar, çevrede devriye bile gezmeyi bilmeyen düşmanlar. Tüm bunların neticesinde Assasin’s Creed Liberation HD, yapay zeka konusunda oldukça başarısız diyebilirim.
Oyunun görevleriyle alakalı da ne yazık ki iyi şeyler söylemek oldukça güç durumda. Sürekli olarak bir yerden başka bir yere koşturmakla geçen oyun, bir süre sonra çok sıkıcı bir hal alıyor ve sabırlı bir şekilde oyunun sonunu görebileceğinizi sanmıyorum. Oldukça yavaş ve çizgisel tempoda ilerleyen bir hikaye ve görevler… gerçekten can sıkıcı. Hikaye çizgiselliğinin dışında, oyunun genel yapısında da bu çizgisellik sürdürülmüş. Görevleri tamamlamak için izleyebileceğiniz çok fazla seçeneğiniz yok ve bir süre sonra zaten böyle bir arayış içerisinde olmayı da bırakıyorsunuz, karşınıza çıkan her düşmanı öldürmeye başlıyorsunuz.
Peki “HD” ne durumda?
Yazımın başından beri söylediğim gibi oyun grafiksel anlamda etkileyici bir sunum yapamıyor. Aveline’nin modellemesi ve New Orleans’ın tasarımı dışında övülebilecek pek bir görsellik bulunmamakta. Aslına bakarsak Aveline ve New Orleans’da pek övülecek bir seviyede değil ama oldukça yeterli diyebilirim. Animasyonlar… neyse bu konuya tekrar girmek istemiyorum, zaten biraz önce bu konudan oldukça detaylı bir şekilde bahsetmiştim.
Sesler ve müziklere baktığımız zamansa; Aveline’nin seslendirmesi oldukça başarılı. Aynı şekilde diğer karakterler için bu durum maalesef geçerli değil. Oyun sanki Aveline karakteri için yaratılmış gibi bir düşünceye kapılmaya başladınız değil mi? Sanki her şey Aveline üzerinden ilerliyor gibi. Grafiksel olarak Aveline başarılı, hikaye olarak Aveline başarılı, seslendirme olarak Aveline başarılı… ama gerçekten de durum bu şekilde sevgili okurlar. Neyse, oyunda çevre sesleri ve dövüş sesleri yeterli bir seviyeye sahip durumda. En azından bu noktada pek sorun yok. Oyunun müzikleriyse biraz sıradan ilerlese de yeterli fakat siz yine de o efsanevi Assassin’s Creed serisinin müzikleri beklemeyin.
Sonuç olarak baktığımız zaman Assassin’s Creed Liberation HD, sadece daha fazla kazanmak amacıyla bilgisayara port edilmiş bir yapım ve bunu zaten oyunun her sahnesinden rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Hayır port eteyin demiyorum da en azından hataları ortadan kaldırarak port edin şu oyunu… Yazı içerisinde bahsetmedim fakat oyunda tüm bu eksilerin yanında, ciddi hatalar da bulunmakta. Özellikle Aveline’i kontrol etmek çoğu zaman tam bir ölüm diyebilirim. Tüm bunları düşündüğümüz zaman Assassin’s Creed Lebiration HD kesinlikle uzak durmanız gereken bir yapım olmuş. En azından serinin adının gözünüzde kötü yerlere gelmemesi için, oynamayın sevgili okurlar! Bakın zaten yakın zaman sonra Assassin’s Creed Unity geliyor, hep birlikte onu oynarız. Hepinize bol oyunlu günler dilerim.