Yıllar evvel EA Games tarafından piyasa sürülen Medal of Honor oyunu, FPS severlere o zamana dek yapılmış FPS oyunları içerisinde 2. Dünya Savaşı’nı en güzel anlatan oyundu. Gerek atmosferi, gerek oynanabilirliği, gerekse grafikleri ile oyun dönemi için gerçekten kaliteli bir yapım olmuştu. Yıllar geçti ve birbiri ardına pek çok 2. Dünya Savaşı konulu savaş oyunu piyasa sürüldü. Bunlardan bazıları sevilirken, bazıları ise piyasada tutunmayı başaramadı. Bu oyunların içerisinde FPS tarihi değiştirecek bir oyun da vardı. Call of Duty (CoD) 2003 yılında Infinity Ward’ un yapımcılığında, Activision tarafından piyasaya sürülmüştü. İnsanlar o zamanlar farkında olmasa da aradan bir kaç yıl geçtikten sonra CoD efsanevi bir FPS oyunu haline gelecekti. Öyle ki daha sonra çıkan bir kaç oyundan sonra Medal of Honor serisini dahi tarihten kazımayı başardı.
Oyuncular artık CoD oyunlarını saymayı bırakalı epey zaman oldu sanırım ama yine de biz gözden geçirelim. Serinin ilk oyununun ardından Call of Duty 2, daha sonrasında sadece konsollar için (büyük bir hataydı) çıkartırmıl olan Call of Duty 3′ ün ardından gelen Word at War’ un ardından serinin esas patlama yarattığı yere geliyor sıra. Modern Warfare! Modern Warfare’dan sonra hiç bir FPS oyunu aynı kalmadı ve bu durumdan geri de kalmadı. Piyasaya sürülen pek çok geleceği yada günümüzü konu alan benzer oyun yapıldı. Ama hiç birisi gerek hikaye, gerekse multiplayer olarak Modern Warfare’ı geçmeyi başaramadı. Oyunun hikaye modunun sinematikliğinin yanı sıra, multiplayer’da da o güne kadar görüşmemiş kişiselleştirme seçenekleriyle Modern Warfare, 1 numara olmayı başarmıştı. Modern Warfare serisini 2 ve 3 olarak devam ettiren Infinity Ward serinin adına asla leke sürmedi. Oyuncuların devamlı olarak şikayet ettikleri tek bir konu vardı, bu konu ise oyunun grafik motorunun artık değişmesi gerektiğiydi (sene 2014 ve oyuncular hala aynı beklenti içerisinde). Tabi seriyi devam ettiren oyunlar sadece Infinity Ward’ un yaptığı oyunlar değil elbette. Her sene bir firma yeni CoD oyunu çıkartmak üzere Treyarch’ da işin içerisine girmişti. Treyarch ise bizleri son olarak Black Ops I ve II ile karşıladı. Kimi oyuncular için Black Ops I ve II, Infinity Ward’un Modern Warfare II ve III’ünden daha iyi iş çıkartmayı başarmıştı. Tabi bu kişiden kişiye fark edebilecek, göreceli bir durum.
Her ne şekilde olursa olsun CoD serisi yeni çıkan her oyunu ile kendi rekorunu kırmaya ve dünya çapında en çok oynanan FPS oyunu olmayı başardı. Hele zaten bu işin içerisine oyunların konsol versiyonları da karıştığında işler iyice çığırından çıkmıştı. Lakin, Modern Warfare serisi 2. ve 3. oyununda farklı bir hikaye ve multiplayer için getirilmiş olan bir kaç yenilik dışında seriye pek bir şey katmıyordu. Hikaye modunda bulunan o efsanevi sinematik oyun yapısı bile git gide bozulmaya başlamıştı. Bunun asıl nedeni; serinin önceki oyunlarında gördüğümüz sahnelerin ya çok benzerini yada tamamen aynısını Infinity Ward’ un önümüze yeni bir oyun diye koymasıydı. Elbette bu oyunun satışlarını etkilemedi, çünkü CoD hayranlarına üzerinde Call of Duty yazan boş bir CD bile verseniz mutlaka alacaklardır (evet, bende onlardan bir tanesiyim). Bir grup hayran kitlesinin de Black Ops serisini daha çok sevmelerinin esas nedeni aslında bu bahsettiğim şeylerdi.
2013 başlarında tanıtımı yapılan serinin yeni oyunu ise Ghosts oldu. Tanıtım sırasında gösterilen videoya bakıldığı zaman ilk dikkat çeken şey; grafiklerin bir kaç elden geçirilmiş tarafı dışında yine aynı olmasıydı sanırım. Ardından gördüğümüz şey ise; Riley adından bir köpeğin oyuna eklenmiş olmasıydı. Tanıtım oyunseverler üzerinde beklenen tepkiyi yaratmayı başaramadı ama işin arkasında Infinity Ward olduğu için serinin hayranları CoD serisine güvenmeye devam etti. Peki 2013 Kasım ayında piyasaya sürülen Ghost, beklenen güveni serinin hayranlarına sağlamaya devam edebildi mi?
Hayaletler!
Hikaye olarak son CoD oyunlarından farklı bir oyun bizleri bekliyor. Güney Amerika ülkeleri birleşir ve ABD’ye savaş açarlar, ABD’nin Odin isimli üzeri bombalarla kaplı uzay mekiği ele geçirilir ve bu durumdan ABD’ nin toprakları büyük zarar görür. Bunun üzerine ABD ise Ghosts isimli ekibi oluşturur ve bizim hikayemiz işte tam burada başlıyor.
Ghost isimli ekipten Logan isimli bir karakteri yönettiğimiz oyunda; zaman zaman göğüs göğüse çarpışmalar yaşarken, zaman zaman ekibin adından da anlaşılacağı gibi sessizce gölgelerde hareket ediyoruz. Burada değinmek istediğim önemli bir nokta var. Ghosts isimli bir oyunda açıkçası ben çok daha gizlilik unsuru içeren bir yapı beklerdim. En azından her bölümü istediğimiz şekilde sessizce veya kaos yaratarak tamamlama şansına sahip olmamız gerçekten güzel olabilirdi. Malesef oyun size böyle bir seçenek sunmuyor. Hatta gizlilik üzerine kurulu olan görevler, zaten daha önceki CoD oyunlarından da alışık olduğumuz gibi sadece bir kaç bölümde geçerli diyebilirim. Bu gerçekten oyun için hoş olmayan bir durum.
Oyuna başladığımız zaman serinin daha önceki oyunlarında da olduğu gibi arayüz ve oynanabilirlik adına büyük bir değişiklik söz konusu değil. Sadece eklenen ufak tefek yeni özellikler bulunuyor. Duvarların kenarlarından uzanıp ateş etmek, daha hareketli ve aktif bir karakter, yerlerde kayabilmek ve en büyük yenilik ise RILEY! Infinity Ward burada ne düşünmüş bilemiyorum fakat tüm bir oyunu bir kaç defa aktif olarak kullandığımız bir köpeğin kurtarabileceğini sanmış diye düşünüyorum. Fakat durum böyle değil. Özellikle oyunda sıkça gördüğümüz kopyala – yapıştır sahneler zaten daha en başta oyunun kalitesini düşürüyor. Bu sahneler her CoD oyununda vardı evet ama buradaki durum sadece bir kaç sahneden ibaret değil. Oyunun genelinde bu duruma tanık oluyorsunuz ve sanki Infinity Ward serinin adından yararlanıyor gibi bir his oluşturuyor. Oyunun hikaye moduna baktığınız zaman gerçekten eklenen en büyük yenilik Riley ve bana kalırsa son derece gereksiz bir şey. Bu konuya sahip bir oyuna köpek eklemeden daha fazla ilgi çekilebilirmiş. Hikaye modunda daha fazla bahsedecek bir şey bulamıyorum ama sanırım sayfalarca oyunun hikaye modunu eleştirebilirim. İlk kez bir CoD oyununun hikaye modunu zorla, sıkılarak bitirdim sanırım. Bu nedenle derhal oyunun multiplayer kısmına geçsek fena olmaz.
Multiplayer
Oyunda bulunan silahlar, yine serinin önceki tüm oyunlarından alıştığımız gibi son derece çeşitli. Duruma uygun kullanabileceğiniz pek çok silaha sahipsiniz. Elbette oyun tarzınıza göre bu silahları dilediğiniz gibi modifiye etme özelliği daha da detaylandırılmış şekilde Ghosts’ da bulunuyor. Alabileceğiniz perk lerin sayısı azaltılmış ve daha farklı bir yapıya geçilmiş ama merak etmeyin yine de gerekli olan tüm perk lere sahipsiniz. Bunun dışında Black Ops oyunlarında da gördüğümüz, maç boyunca öldürdüğünüz oyuncu sayısına bağlı olarak aktif olan radar, hava saldırısı, helikopter vs. gibi ödüllerimizi de istediğimiz gibi kişiselleştirmekte özgürsünüz. Hatta bunların sayısı da bir hayli arttırılmış ve güzel olmuş.
Oyunda; Prison Break, Ocrane, Tremor, Freight, Whiteout, Storfront, Siege, Warhawk, Sovereign, Overload, Stonehaven, Chasm, Flooded, Strikezone ve Free Fall (ön sipariş bonusu) olarak 15 haritaya sahibiz. Bu sayı FPS oyunu için oldukça fazla ve bu durumda kesinlikle multiplayer adına gerçekten güzel. Haritaların her biri gayet detaylı ve kaliteli bir şekilde hazırlanmış ve yapı olarak daha karmaşık bir hale getirilmiş. Karşamaşık dememin nedeni kötü olması değil aksine size daha çok seçenek sunması, yani kesinlikle iyi bir durum.
Oyun modları olarak; Team Deathmatch, Search and Rescue, Search and Destroy, Domination, Kill Confirmed, Free-for-All, Hunted Free-for-All, Gun Game, Infected, Drop Zone, Team Tactical bunlar alışık olduğumuz, uzun zamandır CoD oyunlarında da gördüğümüz oyun modları. Modlar için buraya kadar bir farklılık söz konusu değil. Oyuna dahil olan iki yeni mod ise; Cranked ve Blitz. Cranked’ da amaç bir oyuncuyu öldürdüğünüz zaman ölmeden önce 30 sn nizin olması, 30 sn içerisinde herhangi bir düşmanı daha öldürmeyi başaramazsanız siz ölüyorsunuz. Oldukça eğlenceli olan bu mod oyuna gerçekten multiplayer adına yenilik katmış. Diğer oyun modu olan Blitz’de ise; büyük bir yenilik diyemeyeceğim çünkü bu mod olabildiğince Capture the Flag modunu anımsatıyor. Düşmanların doğdukları noktaları gidip imha ederken, kendi doğma bölgelerinizi korumaya çalışıyorsunuz.
Tabi burada bahsetmem gereken sorunlar da yok değil. Oyun özellikle ilk çıktığı zaman, multiplayer oynanamaz bir haldeydi. Bu durumu Infinity Ward’ un yapımcılığını üstlendiği bir CoD oyununda daha önce hiç görmemiştim. Elbette, daha önceki oyunlarda da ufak tefek problemler olabiliyordu ama Ghosts’ un sorunları başlı başına ayrı bir konuydu. FPS düşmeleri, sunucuların laglı olması, sunucu bağlantı problemleri, oyundan atılmalar, dürbünlü silahlarda zoom yaptığınız zaman FPS nin dibe inmesi vs. şeklinde pek çok sorun bulunmaktaydı. Bu sorunların büyük bir çoğu Infinity Ward tarafından halledildi fakat halen devam etmekte olan sorunlar yok değil. Tüm sorunları bir yana bırakırsak, oyunu PC üzerinden oynayan sayısı gerçekten çok az, hatta yok gibi. Bunun en büyük nedeni ise CoD oyunlarının vazgeçilmezi olan hack kullanan oyuncular. Her firma bu konuda çeşitli çözümler bulabiliyorken yıllardır Infinity Ward hack sorununun önüne geçmeyi başaramadı. Firmanın bu konuda biraz EA Games’ den örnek alması gerekiyor gibi.
Grafik, Ses ve Müzik!
Grafiksel olarak yazının başında da bahsettiğim gibi oyundan çok fazla bir yenilik beklemeyin. Sadece daha önceki CoD oyunlarının biraz daha makyajlanmış ve elden geçirilmiş hali. Animasyonlarda aynı şekilde pek bir değişikliğe uğramış durumda değil. Buna rağmen oyun sizi atmosfere rahatlıkla sokabiliyor, bunun asıl nedeni ise çevrenin doluluğu ve genel olarak yapısal kalitesi. Ama burada esas problem sanırım gördüğüm en kötü optimizasyona sahip (Black Ops I’den sonra 2. oluyor) CoD oyunu olması. Gelen güncellemeler ile bu problem olabildiğince azaltıldı ama yine de kusursuz bir optimizasyon söz konusu değil.
Sesler ve müzikler her CoD oyununda olduğu gibi oldukça yüksek bir kalitede ve serinin önceki oyunlarından da tanıdığımız kişiler tarafından hazırlanmış. Karakterlerin diyalogları ve seslendirmeleri oldukça güzel. Atmosfer sesleri, silah sesleri de aynı şekilde geri kalmıyor. Müzikler ise aksiyona bağlı olarak değişiklik gösteriyor ve genel yapı itibariyle Ghosts oyununa tam oturuyor diyebilirim.
Sonuç olarak baktığımız zaman Call of Duty: Ghosts ortalamanın üzerine çıkabilecek bir oyun değil. Ortalama bir puanı haketmesini ise kesinlikle multiplayer ına borçlu diyebilirim. Eğer CoD hayranıysanız zaten oyunu çoktan satın almış ve oynamışsınız demektir ama eğer CoD hayranı değilseniz fakat FPS oyunları ilginizi çekiyorsa, Ghosts’u almadan önce bir kez daha düşünmenizi öneririm. Umarım Infinity Ward bir sonraki CoD oyununda bu hataları yapmayacak ve biz serinin hayranlarını tekrardan etkilemeyi başaracaktır. Hepinize bol oyunlu günler dilerim.