Grim Fandango, Syberia, Post Mortem, Still Life, Broken Sword, The Longest Journey… bu liste böyle uzayıp gider. Macera oyunları oyun piyasasında sevilen ve yeri olan bir tür. Aynı zamanda son yıllarda bir kaç oyun olmasa, neredeyse unutulmaya yüz tutmuş bir oyun türü. Uzun bir süredir eskisi gibi kaliteli ve güzel macera oyunları malesef piyasa çıkmıyor. Cinayetleri araştırmak, katili bulmaya çalışmak, gizemli olayları çözmeye çalışmak yada sadece hayatta kalmaya çalışmak macera oyunlarında sıklıkla karşımıza çıkan ve sevdiğimiz konular. Gerçekten dediğim gibi uzun zaman oldu kendimi hikayesine ve atmosferine kaptırıp saatlerce başında oturduğum bir macera oyunu oynayalı. Ortalama herkes içinde bu durumun geçerli olduğunu düşünüyorum.
Geçtiğimiz yıl E3 oyun fuarında Square Enix tarafından tanıtımı yapılan Murdered: Souls Suspect büyük ilgi toplamıştı. Oyunun yapım ekibi Airtight Games ve tabi arkasında bulunan isimse Square Enix. Bu ilginin nedeni hem oyunun konusunun gerçekten yaratıcı olması, hem de arkasında Square Enix gibi bir firma bulunmasıydı. Özellikle son bir kaç senede gerek son çıkan Hitman oyunu olsun, gerekse Tomb Raider macerasını yeniden başlatan oyun olsun Square Enix ciddi bir atağa başlamış durumda. E3 tanıtımında verilen trailerda gördüğümüz sıradan bir cinayet macera oyunuydu, işler çözmeye çalıştığımız cinayetin kendi cinayetimiz olduğunu görünce elbette değişti. E3 tanıtımından sonra pek fazla bir haber yada görsel yayınlanmayan oyun yakın bir zaman önce piyasaya çıktı. Peki, yıllardır içimizde barındırdığımız macera oyunu aşkımızı dindirmeyi başarabilecek bir yapım mı Murdered: Souls Suspect?
Ne desem bilemedim…
Öncelikle oyunun konusu gerçekten güzel düşünülmüş. Oyuna girdiğimiz zaman E3 fuarında gösterilen trailerın daha uzun bir versiyonu bizleri karşılıyor. Daha sonrasında ise interaktif sinematik benzeri bir sahneye geçiyoruz, oyunda bu tip sahnelerden bolca bulunuyor, güzel düşünülmüş ama oyunun hızını biraz kesiyor gibi. Daha oyunun başından kendinizi karakterimiz Ronan O’Connor yerine kolaylıkla koyabiliyorsunuz. Oyun atmosfer olarak başarılı ve ara sinematikler oldukça etkileyici hazırlanmış. En azından oyunun başlarında, bu duruma yazının ilerleyen kısımlarında sıkça değineceğim. Sinematiğin ardından bizi oyunda bulunan mekaniklere ve oyunun genel yapısına hazırlayan bir eğitim bölümünden geçiyoruz.
Oyun boyunca kontrol ettiğimiz kişi olan Ronan O’Connor ölü olduğundan daha önceki macera oyunlarından farklı ve eğlenceli pek çok mekanik bizleri bekliyor. Çevrede bulunan delilleri inceleme, çözümleme kısmı her macera oyununda bulunan şeyler elbette fakat farklı olan kısım çevredeki insanların vücutlarına girebiliyor, durum ile ilgili olarak düşüncelerini alabiliyor, onları etkileyebiliyor ve en zevklisi ise çevrede bulunan nesnelerin, duvarların içinden rahatlıkla geçebiliyoruz… en azından büyük bir kısmının diyelim. Oyun mekanikleri buraya kadar oldukça güzel düşünülmüş ve hazırlanmış olarak görünüyor fakat demin de bahsettiğim gibi oyunda kontrollerle ilgili bir problem var. Bu durum Ronan O’Connor’ ın kontrolünü tam olarak sağlayamıyor gibi hissettiriyor. Bu sorun asıl klavye ve fareyi aynı anda kontrol etmemiz gereken yerlerde dikkat çekiyor. Oyun bizlere daha çok bir konsol oyunu izlenimi veriyor. PC kontrollerinin çok daha rahat ve kontrollü olmasını beklerdim açıkçası ama üzülmeyin eğer bir kontrol cihazına sahipseniz, oyun bunu tam olarak destekliyor.
Oyundaki donukluk sadece kontrollerden kaynaklı değil, bazı eklenmiş olan mekaniklerde sanki zorla eklenmiş izlenimi veriyor ve arayüz kullanımı olarak da pek oyuncu dostu değil. Oyuna cehennemden gelen ve bizi yakalamaya çalışan düşmanlar eklenmiş fakat bu düşmanlarla her karşılaştığınızda sanki oyuna zorla eklemiş gibi hissediyorsunuz. Hemen hepsinde mantık aynı, gizlice düşmanların arkasından yaklaşıyorsunuz ve gerekli kısayolu kullanarak düşmanı yok ediyorsunuz. Bu düşmanların yapay zekası da gerçekten kötü. Böyle bir sistemi oyuna hiç eklemeseler pek fark etmez ve hatta daha akıcı, güzel bir oyun haline gelebilirmiş. Çünkü hikaye olarak baktığımızda; hikayenin ilerleyişi, kurgusu, karakterler, gittiğimiz bölgeler gerçekten çok güzel hazırlanmış. Her ne kadar bir hayalet olsanız da bahsettiğim gibi her duvardan geçme gibi bir lüksünüz malesef yok. Bu oyunu biraz çizgisel bir yapıya sokuyor aslında, haritaların daha özgür bir yapıda olması daha güzel olabilirdi. Çevre tasarımları ve karakter modellemeri oldukça güzel hazırlanmış. Haritalar gerçekten dolu dolu ve canlı gönüyor. Siz her ne kadar ölü olsanız da çevrede yaşayan insanlar olduğunu görüyorsunuz.
Oyunda kendi cinayetinizini araştırmanın yanı sıra yardıma ihtiyacı olan başka hayaletler ile karşılaşıyorsunuz ve onlara araftan kurtulmaları için yardımcı oluyorsunuz. Bu yan görevler biraz tutarsız olmuş diyebilirim. Bazı görevler güzel bir tempoda giderken, bazıları şişirme bir şekilde hazırlanmış izlenimi veriyor. Aynı durum oyunun genel yapısında da bulunmakta. Oyuna başladığınız zaman tempo yüksek ve heyecanlı bir hikaye anlatımı ile karşılaşıyorsunuz fakat ilerlemeye başladığınız zaman tempo giderek düşüyor ve hikaye tekdüze bir yapıya bürünüyor. Güzel bir hikaye olmasına rağmen, anlatım bazı noktalarda ne yazık ki başarılı olamamış.
Görsellik ve sesler
Grafiksel olarak baktığımız zaman, karakter modellemeleri, animasyonları oldukça güzel fakat çevre grafik kalitesi biraz günümüzün geride kalmış gibi görünüyor. Aynı şey ana karakterler dışında bulunan karakterler ve onların animasyonları içinde geçerli. Ama genel olarak olarak baktığımız zaman, grafikler ortalamanın üzerinde kalıyor.
Sesler ve müzikler gerçekten etkileyici. Oyunun atmosferine belki de en büyük katkıyı sağlayan iki nokta ses ve müzik. Ana karakterlerin seslendirmeleri, bulunduğunuz yerlere ve aksiyone bağlı olarak değişen güzel müzikler büyük artılar oyun için.
Sonuç olarak bakıldığında, Murdered: Soul Suspect düşünce olarak gerçekten çok güzel bir oyun fakat bunları oyuna yansıtma adına Airtight Games pek başarılı olamamış. E3 tanıtımında gerçekten pek çok oyuncuyu heyecanlandırmış olsa da genel olarak bakıldığında oyun ortalamanın üzerine çıkamıyor. Oyunda sorunları, hataları ve mekanikleri ile rahatsız edici pek çok şey bulunuyor. Sanki biraz fazla aceleye gelmiş gibi bir izlenim bırakıyor oynayanlar üzerinde. Genel olarak macera oyunlarını seviyorsanız, piyasada pek fazla seçeneğiniz olmadığı için deneyebilirsiniz fakat macera oyunları ile pek ilginiz yoksa Murdered: Soul Suspect’ te sizi çekecek pek bir şey bulunmuyor. Hepinize bol oyunlu günler dilerim.