blank

Payday 2 İnceleme

Suç dünyası denildiği zaman herkesin aklına ilk gelen şeylerden bir tanesi mutlaka hırsızlıktır. Bunu biraz daha büyük boyutlara taşıdığımız zamansa; filmlerde, dizilerde gördüğümüz inanılmaz planlarla gelişen olaylar geliyor aklımıza. Gerçek dünyada da benzer pek çok haber görüyoruz elbette ama bu filmler ve dizilerde karşımıza çıkan türden bir durum olmuyor. Olayların işlenişi, hikayenin anlatımı, yapılan planlar… liste böyle uzayıp gider bu film ve dizilerde. Peki soygunları konu alan bir oyun neden yapılmadı?

Aslına bakarsak yapıldı. 2011 yılında Overkill Studios tarafından geliştirilmiş olan Payday: The Heist isimli oyun, oyunculara gerçek bir soygun atmosferi yaşatmayı hedefliyordu. Oyunu piyasaya süren firmaysa Sony Online Entertainment’ dı. Oyun FPS kamera açısıyla tek başınıza yada Co Op olarak ister arkadaşlarınızla, ister oyunun size bulacağı oyuncularla bu büyük soygunları yapmanıza olanak veriyordu. Fikir olarak her ne kadar yaratıcı olsa da malesef oyun beklenen ilgiyi görmedi. Oyunun hataları, sorunları bitmek bilmedi, zaten oyunun beklenen ilgiyi görmemesinin temelinde yatan problemler de bunlardı.

Yapımcı firma çok geçmeden yeni bir Payday oyunu üzerinde çalıştığını duyurdu, Payday 2 geliyordu. Gösterilen tanıtım videolarında eskisine göre daha hızlı, daha gerçekçi ve daha sorunsuz bir oyun olacakmış gibi bir izlenim veren yapım 2013 yılında Valve’ un desteğiyle piyasada yerini aldı. Peki yapımcı firma Overkill, ilk oyundan kendisine yeterli dersi çıkartmayı başarmış mıydı ve Payday 2’de bizleri neler bekliyordu?

p3

Kuyumcu soygunlarından, banka soygunlarına…

Öncelikle, Overkill Studios kesinlikle Payday: The Heist oyununda yaptığı hatalardan yeterli dersi çıkartmayı başarmış. Payday 2 sizi saatlerce başında tutacak bir yapım olmuş diyebilirim. Tek başınıza oynayabildiğiniz yapımı, ilk oyunda da olduğu gibi Co Op olarak oynama şansına elbette yine sahipsiniz. Aslında bakarsak Co Op olarak oynamadıktan sonra oyunun size verebilceği pek bir şey bulunmuyor.

Oyuna başladığınız zaman bot larla birlikte bir kaç oyunu tek başınıza oynamanız elbette en mantıklısı olacaktır. Oyunun kontrollerini, mekaniklerini öğrenmeniz ve Co Op a geçtiğiniz zaman daha etkili bir takım oyuncusu olmanız için şart gibi tek başınıza oynamak. Oyunun mantığını çözdükten sonra artık online olarak diğer oyuncularla birlikte eğlenemenin zamanı gelmiş oluyor. Tek başınıza oynamak neden mi pek anlam ifade etmiyor? Bunun en başında sanırım yapay zekaya sahip olmayan bot dostlarımız geliyor. Oyunun genelinde yapay zeka oldukça kötü diyebilirim. Bu sadece bot dostlarımız için geçerli bir durum değil maalesef. Aynı yapay zeka sorunlarıyla Co Op olarak oynarken de karşılaşıyoruz. Co Op oynarken ne gibi yapay zeka sorunları karşımıza çıkabilir ki? Şöyle izah edeyim; Co Op dahi oynasanız siz bir grup suçlusunuz ve çevrede sivil insanlar bulunmakta, bunun yanında yakayı ele vermeniz durumunda polis kuvvetleri de hızlıca olaya dahil oluyor. Saçma sapan yerlerden sizi fark eden siviller, karşınıza çıkan polislerin hiç bir taktik vs. gibi şeylere ihtiyaç duymadan sadece size saldırmaları gibi şeyler insanı biraz rahatsız ediyor. Hele ki oyunun teması zaten soygunlar olunca… İster tek başınıza, ister Co Op olarak oynayın, oyunda çeşitli zorluklar ayarları bulunmakta, bunun seviyesini artırmanız yapay zekaya hiç bir etki etmiyor ve sadece karşılaşacağınız polis sayısını vs. arttırmakla kalıyor bu ayar.

Oyunu tek başınıza oynamak anlamsız dememin bir diğer nedeni ise, oyunda elle tutulur gerçek bir hikaye modu maalesef bulunmuyor. Bu durum kötü gibi görünebilir ama emin olun değil, çünkü oyunun asıl amacı az sonra anlatmaya başlayacağım Co Op modunda yatıyor. Oyun zaten arkadaşlarınız yada hiç tanımadığınız diğer oyuncularla birlikte, ister gizlilik içerisinde, ister bodozlama bir şekilde soygunları gerçekleştirmenizi hedefliyor.

p1

Crime.net

Oyunun multiplayer kısmına geçtiğiniz zaman Crime.net adında bir program kullanıyorsunuz. Dünya üzerinde bulunan tüm suçlular bu programı kullanabiliyor ve siz bunun sayesinde diğer oyuncularla eşleşip oyuna giriş yapıyorsunuz.

Payday 2 silahlı doygun denildiği zaman aklınıza gelebilecek her şeyi sizlere sunuyor. Bir göreve başlamadan yada başladıktan sonra takımınızla iletişime geçiyor ve bu görevi nasıl tamamlayacağınıza karar veriyorsunuz. Aslında görev yerine, soygun demem sanırım daha doğru olacaktır. Kimi soygunları gizlilik içinde tamamlamaya çalışırken, kiminde polis kuvvetleriyle göğüs göğüse mücadele veriyorsunuz. Bunun seçimini oyun değil her zaman siz ve takımınız yapıyor. Tabi durum bu olunca tanıdığınız insanlarla oyunu oynamak çok daha keyif verici oluyor. Çünkü siz hariç partinizde bulunan diğer 3 kişiyi kontrol altında tutup, gerçekten gizlilikle bir soygunu gerçekleştirmeniz ciddi anlamda zor. Mutlaka takım oyuncularından bir tanesi farklı bir fikirde oluyor yada bir hata yapıyor ve BAM! mükemmel bir seviyede ilerleyen soygun, sil baştan yeniden başlıyor. Tabi bu bahsetmiş olduğum durum genel olarak düşük seviyelerde yaşanıyor.
Oyunda hesabınıza bağlı ilerleyen bir seviye bulunmakta. Her soygundan sonra gösterdiğiniz başarıya bağlı olarak belli bir tecrübe puanı elde ediyorsunuz ve bunun sayesinde seviye atlıyorsunuz. Seviyenize ve sahip olduğunuz paraya bağlı olarak yeni ekipmanlara da sahip oluyorsunuz. Sahip olduğumuz para? Evet, oyunda soygunlardan elde ettiğiniz para oyun sonunda takım üyelerine paylaştırılıyor. Bu gerçekten durumu çok daha gerçekçi ve eğlenceli bir hale getiriyor. Bu sayede takım oyuncuları ellerinden geldiği kadar yüklü miktarda değerli eşya, para çalma peşine düşüyor. Soygunlar sırasında oyunun size yaşattığı adrenalin gerçekten çok yüksek. Yapımcı firma olan Overkill Studios sıradan bir FPS aksiyon oyunu yerine, karşımıza daha çok RPG ve simülasyon özelliklerine sahip bir oyun çıkartmış durumda. Oynayan kişiler hatırlayacaktır ki ilk oyunda durum maalesef bu şekilde değildi, fikir o zaman da çok güzeldi ama bunu oyuna yansıtma kısmında Overkill Studios oldukça başarısızdı.

Crime.net üzerinden bulacağınız soygunlar her zaman basit kuyumcu soygunları olmuyor elbette. Oyunda çeşitli soygun görevleri mevcut durumda, kimi zaman bir kuyumcu, kimi zaman küçük bir banka, kimi zaman gece kulübü soygunları ve kimi zamansa sadece polislerden kaçmak gibi daha pek çok görev sizleri bekliyor. Fakat yine de tamamen Co Op üzerine kurulu bir soygun oyununda daha çok seçeneğe sahip olmamız daha iyi olurdu. Bunları sayısı oyuna çıkan çeşitli DLC lerle artıyor elbette ama sadece ana oyunla bir yerden sonra olaylar kendisini tekrar etmeye başlıyor.

Olayların kendisini tekrar etmesinden bahsetmişken oyunun değişkenlerine değinmek istiyorum. Öncelikle oyunda bir soyguna katıldığınız zaman eğer bu soygunu daha önce gerçekleştirdiyseniz işinizin kolay olacağını düşünmeyin. Örnek vermem gerekirse; kuyumcu soygunu yapacaksınız ve takımınızla birlikte plan yapıyorsunuz. Maskeleriniz takıyor ve harekete geçiyorsunuz… O DA NE!? daha önceden açık olan bir kapı artık kapalı yada daha önceden geçtiğiniz dar arka sokakta iki güvenlik görevlisi sohbet ediyor. Her soygundan önce mutlaka maskelerini takmadan çevreye bir göz atmanızda fayda var. Görevi tam olarak nasıl gerçekleştirmek istiyorsunuz? Bodoz bir şekilde mağazaya girecek ve soyguna mı başlayacaksınız? Yoksa önce etrafı kolaçan edip, binanın arka kapısından (tabi bu noktada binaların kamera sistemlerine dikkat etmeniz sizin yararınıza olacaktır) yada pencerelerinden içeriye sessizce sızmayı mı deneyeceksiniz?

Siz bir yeri soymak için girdiğiniz zaman, içeride bulunan sivilleri bir şekilde etkisiz hale getirmeniz gerekiyor. Öldürmek söz konusu durumda değil maalesef, bir sivili öldürmeniz durumunda alacağınız ödeme de belli miktarda azalıyor. Tabi sadece girdiğiniz yerde bulunan sivilleri kontrol altında tutmanız yeterli gelmiyor çoğu zaman, dışarıda dolaşan sivillerin de polisi araması an meselesi. Bu gibi durumlarda genellikle takımdan bir oyuncu siz içeride soygununuzu gerçekleştirirken, dışarıda bulunan sivillere göz kulak oluyor ve onları etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Eğer organize ve planlı bir takıma sahipseniz bu taktik her zaman güzel sonuçlar veriyor. Tabi diğer bir ihtimal de var ama bunu zaten bir kaç oyun içerisinde öğreniyorsunuz…

p4

Farklı yöntemler, farklı sonuçlar

Payday 2’de değişkenler olduğundan bahsettik, bunun yanında elbette sizin de her zaman farklı seçenekleriniz bulunmakta. Takımınızda bulunan tecrübeli bir oyuncu sayesinde, normalde açılması dakikalar alacak bir kasayı saniyeler içerisinde patlayıcıyla, keserle açmanız oldukça kolay. Tabi tüm bunları oyuna başlamadan önce takım oluşturma ekranında tartışmanız, takım sağlığınız için en doğrusu olacaktır. Bunun yanı sıra rehineleri yanınıza çekebilir, çevre de gördüğünüz güvenlikleri soygun planınıza dahil de edebilirsiniz. Oyun bu konularda oldukça açık ve size yardımcı olur durumda hazırlanmış. Tüm bunlar oyunun gerçekçiliğini tam anlamıyla zirveye taşıyor diyebilirim.

Oyunda yazımın başlarında da bahsettiğim gibi seviyeye sahipsiniz. Bu seviye sayesinde sadece yeni silahlara değil, yeni ekipman ve zırhlara da sahip oluyorsunuz. Bu arada ekipmanlarınızı, maskenizi, zırhınızı dilediğiniz gibi oynamak istediğiniz oyun stiline bağlı olarak kişiselleştirmekte özgürsünüz. Oyunda bulunan silahlar pek çok modifikasyon seçeneğine de sahip durumdalar. Kişiselleştirmeden bahsetmişken, seviye atladıkça yetenek ağacınızda bulunan yeteneklerinizi açmak/yükseltmek de sizin elinizde. Bunların oyunculuğunuza etkisi gerçek anlamda yüksek.
Belli bir seviyenin altında kalan oyuncular, sağlam oyuncuların bulunduğu büyük ve zorlu görevlere maalesef alınmıyorlar. Alınmıyorlardan kastım, katıldığınız oyundan takıma bir yararınız yoksa kısa bir süre sonra atılıyorsunuz. Çünkü, bir şeyler ters gider ve polisleri kuvvetlerini harekete geçirecek bir şeylere neden olursanız, hiç doğru bir şey yapmıyorsunuz demektir. Evet, gelelim oyunun polis kuvvetlerine. Bir soygunda bir şeyler ters gider ve polisler harekete geçerse, öncelikle bir kaç polis aracı geliyor ve sizi yakalamaya çalışıyor. Bu durumda siz karşılık vermeye devam ederseniz (ki elbette edeceksiniz) işler biraz daha karışıyor. Daha yüksek seviye de zırhlara sahip polisler çok geçmeden olay yerine geliyor ve durum bu şekilde yükselerek polis helikopterlerinin olaya dahil olmasına kadar gidiyor. Bu durumda olaylar içinde çıkılmaz bir hale geliyor ve oyuna tambir kaos ortamı hakim oluyor. Bu durumda polislere karşı saldırmanız pek bir anlam ifade etmiyor, polis kuvvetlerinin sonunu getirme gibi bir şansa sahip değilsiniz. Siz etkisiz hale getirdikçe, daha fazlası olay yerine geliyor ta ki bir şekilde yakayı kurtarana yada tüm ekibiniz orada ölene kadar…

p2

Grafikler ve sesler

Grafiksel olarak baktığımız zaman Payday 2 size muhteşem bir görsellik sunmuyor. Karakter ve çevre kaplamaları günümüz için biraz geri kalmış durumda. Fakat burada durumu karakter ve çevre modellemeleri kurtarıyor diyebilirim. Özellikle çevre oldukça gerçekçi ve dolu dolu tasarlanmış. Sizden sokakta bulunan bir dükkanı soymanız istendiği zaman, gerçekten yaşayan bir sokakta olduğunuzu hissediyorsunuz ve bu durum oyunun atmosferine gerçek anlamda büyük bir katkı sağlıyor.

Seslere baktığımız zaman aynı şeyleri söylemek maalesef biraz zor. Gerek karakter, gerek çevre, gerekse silah sesleri pek yüksek bir seviye de değil. Çok daha iyi seviye de sesler oyunun atmosferine gerçek anlamda büyük katkı sağlayabilirmiş. Hele ki böyle soygun temasına sahip bir oyunda…

p5

Sonuç olarak baktığımız zaman, Payday 2 ile Overkill Studios gerçekten kaliteli bir iş ortaya koymuş. İlk oyunun başaramadığı her şeyi, ufak tefek kusurları olsa da Payday 2 tam anlamıyla başarmış durumda. Oyunun FPS, RPG, aksiyon ve taktiksel oyunları severler tarafından saatlerce oynanacağından hiç şüphe yok. Bu bahsettiğim türde oyunlardan hoşlanıyorsanız Payday 2’yi zaten oynamışsınızdır, eğer oynamadıysanız da mutlaka en kısa sürede denemeniz gerekmekte. Bu türlerle hiç alakanız olmasa dahi Payday 2 özellikle arkadaşlarınızla çok eğlenceli saatler geçirebileceğiniz bir oyun olmu. Hepinize bol oyunlu günler dilerim.