Project Cars İnceleme
Yarış simülasyonları ülkemizde gayet sevilerek oynana oyunlardan bir tanesi. Son zamanlarında yarış simülasyonları arasında yerini sağlamlaştıran bir diğer oyun sayacak olursak Project Cars bunların arasında sayılması gereken bir oyun. Oyunun yapım süreci oldukça zahmetli olmuş gibi gözüküyor edindiğim bilgilere dönüp bakacak olursam oyunun yapımında oyunculardan ve ünlü bir çok araba tutkunlarından bilgiler alınmış ve onların tavsiyeleri sonucunda ortaya çıkmış bir yapım aslında. Bundan dolayıdır ki Topluluk Destekli Yarış Simülatörü deniyor.
Oyunun yapımcısı Slightly Mad Studios bu oyunu yaparken hedeflerindeki oyuncu kitlesinin düşüncelerine çok önem vermiş ve bir çok gerçek yarışçı ile de birlikte çalışmalar yapmış. Sonucunda ortaya çıkardıkları oyun ise güzel bir yarış simülasyonu. Durum bu olunca yarış simülasyonu arayanların ilk tercihlerinden birinin bu oyun olması gerekiyor. Oynanış açısından da mükemmel bir gerçeklik var oyunda.
Bildiğiniz Tarz Yarış Simülasyonu Değil
Neden böyle söylediğimi hemen açıklayayım. Öncelikle yarış simülasyonlarının hemen hepsinde olan bir şey vardır. Oyun başlarsınız, kötü arabalar ile yarışmaya başlarsınız, gelişirsiniz, daha yüksek arabalara geçersiniz, daha hızlı arabalara ulaşırsınız, sonrasında en iyi yarış pistlerinde yarışmaya başlarsınız ve sonunda oyunun en iyi yarışçısı olup oyunu komple bitirmiş olursunuz. Böyle bir şey Project Cars için geçerli değil. Kendisini farklı kılan bir kaç özelliklerinden biride budur. Oyunu yükleyip ilk açtığınız andan itibaren tüm arabalara tüm pistlere tüm özelliklere erişim sağlayabiliyorsunuz. Yani her şeyi açmak için oyunu komple bitirmenize gerek yok daha ilk girişten itibaren herşeye sahip bir yarışçı olduğunuzu düşünün. Geçmiş zamanda zaten dünyanın en ünlü pilotlarından biri olmuş gibi hissettiriyor. Tabi oyuna ilk başlayıp yarışa girdikten sonra ne kadar berbat araba kullandığımı görünce bu düşünceden biraz uzaklaştım ama olsun. Böylelikle oyun bize şunu söylüyor, her şeye sahip bir oyuncusun ve gerçekten iyi araba kullandığını mı düşünüyorsun? hodri meydan kardeşim gir bakalım kaçıncı olacaksın öncelikle. Aynen böyle söylüyor dememin sebebi videodan da anlayacağınız üzere klavye ile oyunu ilk kez oynarken sizlere de oyunu gördüğüm kadarı ile anlatmaya çalıştım sonuncu olmayı geçtim diskalifiye bile edildim yaptığım hatalardan ve kazalardan dolayı. Peki bunun neresi eğlenceli diyorsanız, eğlenceli olan kısımda şurası, oyunda yeni arabalara ulaşmayı hedeflemiyorsunuz. Bu oyunda ki hedefiniz iyi bir yarış pilotu olabilmek. Gerçekten iyi bir sürücü olmak içinde birazcık ekipmana ihtiyacınız var şahsen ben klavyede hiç iyi bir sürücü olabileceğimi düşünmüyorum.
Ayrıca en önemli noktalardan birisi de şu; bir saat oynama deneyimini yaşadıktan sonra biraz daha iyi sürmeye başladım ve çok hızlı arabalar ile değilde daha düşük klasmandaki arabalar ile bir kaç yarış denedim. Gayet güzel ilk üç kişi arasında ilerlerken son turlarda geriye düşmeye başladım ve yarışı sürekli ortalarda tamamladım. Daha sonra nasıl oluyor bu hatasız sürüyorum aslında benim birinci olmam lazım diye düşünürken işte oyunun en iyi detaylarından birini bu şekilde keşfetmiş oldum. Çok iyi bir sürücü olabilirsiniz ancak bindiğiniz araba pist ve hava şartları için tam anlamı ile uygun değilse, yarışta sizlerle birlikte yarışan diğer arabaların şartları daha uygun olanlar eninde sonunda yarışın sonunda iyi sıralamalara yerleşeceklerdir. Hatta tekerleklerinizin ayarlarını doğru düzgün yapamamış iseniz bir süre sonra sıkıntı yaşamaya başlıyorsunuz.
Yapmanız gereken şey pist, bindiğiniz araba, hava şartları, pistin tekerleklere uygunluğu, arabanın detaylarının bu yarışa uygunluğu gibi bir çok detayları kaçırmamanız ve doğru bir ayar çekmeniz ve sonucu da böylelikle ıskalamanız gerekiyor. Ben devamlı aynı ayarlar ile 3-4 defa hatasız sürmeye çalışıp kazanamayınca “hadi oradan beni nasıl geçer” diye düşünürken ince ayarları bir yaptım, aldım yürüdüm oradan, en son uçak biletleri bakıyordum yarışlara katılmak için arkadaş vazgeçirdi, her ne kadar gerçekçi bir simülasyon olsa da gerçeği yine de farklıdır sakin ol diye.
Oyun sizlere hiç bir şekilde yardım etmiyor, yani bunu söylerken şunu demek istiyorum ayarlarınızı kendiniz yapıyorsunuz. Böylelikle deneme yanılma yolunu kullanarak en iyi seçimi yapmanızı sağlıyor Project Cars. Böylelikle daha iyi bir sürücü bilgisine sahip oluyor ve oyunun gerçekçiliğini böylelikle daha iyi kavramış oluyorsunuz. Bunun dışında birde kendi gelişiminizi kendiniz yapmanız için oyun kendisini tamamen sizin kollarınıza bırakmış oluyor. Hal böyle olunca, diğer yarış simülasyonlarının aksine sizi öven bir sistem ortada var olmamış oluyor. Aman sen çok iyisin, aman sen çok manyak yarışçısın, senden iyisi yok gibi ekrana koca koca yazıları vurmamış yapımcılar, ellerine sağlık.
Burada oyunun yarış simülasyonlarını yeni sevmeye başlayan veya yeni denemeye kalkan oyuncular için birazcık sıkıntı var diyebilirim. Çünkü oyun yenilere acımıyor. Deneye deneye öğreneceksin kardeşim, her şeyi ben sana öğretemem, otur kendi kendini geliştir, ekmek elden su gölden yarış oyunu mu olur demiş yapımcılar, alın size Project Cars işte. Burada önemli bir noktayı atlamayayım. Diyelim ki bir araba üzerinde çok iyi ayarları tutturdunuz sürekli bir pistte birince olabiliyorsunuz tabi hatasız sürüşler gerçekleştirerek. Başka bir piste geçtiğinizde işte öyle olmuyor. Her pist ve her şart için yeniden ayar yapmanız, tüm değişkenleri dikkate almanız gerekiyor. Oyunun değişkenleri de bizlere bırakıyor olması çok iyi düşünülmüş. Hava şartlarının yarış süreci içinde nasıl değişeceğinden tutun da rakip yapay zekasının ne seviyede olacağına kadar her şeyi belirleyebiliyorsunuz. Birden yüze kadar ayarlanabilen rakip yapay zekası sayesinde, sürüş seviyenize en uygun ortamın oluşmasını sağlayabiliyorsunuz.
Tabi benim gibi “oğlum ben bu yarışı kazanırım her türlü” deyip ortaya düştünüz mü, şöyle bir şey oluyor en son onuncu denemeden sonra “yok böyle olmuyor ben ayar yapmam lazım, adamlar hayvan gibi kullanıyor, bunlar sürücü değil ya adam yolu ezberlemiş arkadaş gözü kapalı gidiyor lan bunlar” falan tarzında bahaneler bahaneler….
Hayvan gibi şey yapıyorsunuz ya !
Her pist için tabi ayarlar böyle değişiyor olunca, artık suçu yapay zekaya atmaya başladım. Tabi en yüksek seviyede oynamaya çalışınca boyumun ölçüsünü sürekli aldığımdan dolayı bu oyun için bir karar verdim. Dedim ki “ulan her pist için önce pratik yapacağım daha sonra tüm ayarlarımı doğru yapmaya çalışıp öyle yarışa gireceğim.” Sonunda doğru yolu böylece bulmuş oldum ve inanın böyle oynamaya devam ettikçe oyundan aldığım zevk ikiye katlandı.
Oyunun farklı olmasının bir sebebi de, diğer sürücülerin yapay zekasıyla ilgili. Diğer oyunlarda rakipler güçlendikçe herkes güçlenir, herkes aynı şekilde yarışır ve zor bir yarışta tüm rakipleriniz daha agresif bir tutum sergiler. Project CARS ise iyi yarışçı ile sürüş tarzının aynı şey olmadığını yüzümüze yüzümüze vuruyor arkadaş. Mesela piste çıktığınız zaman bir rakibiniz sizi geçmek için çok daha agresif bir sürüş gerçekleştirirken, başka bir rakibiniz arkanızda kalarak hata yapmanızı bekleyebiliyor. Hatta siz agresif bir sürüş sergilerken bazıları inanın sizden ötürü kaza yapmamak için aman kardeşim buyur diyorlar adeta. Böyle bir detayda, her aracın direksiyonun başında gerçekten farklı bir insan oturuyormuş hissiyatının tam anlamı ile sağlıyor.
Grafikler, Detaylar, Sesler
Öncelikle grafikler mükemmel, hava efektleri ile de bu hale getirmiş olmalarından dolayı ellerine sağlık yapımcı ekibin. Pist detayları, araç içi görseller, kamera açılarının güzelliği, HUD ekranının detaylı olması, tüm araçların en küçük detayına kadar bizlere sunulması, hava şartlarının özellikle fırtına, yağmur gibi efektlerin grafik açısından çok gerçekçi olması bu oyunu zaten üst sıralara çıkması için en büyük etken. Özellikle kokpit kamerası muazzam yapılmış. Yukarıda izleyebileceğiniz üzere kokpit detaylarına bakmaktan sürekli kaza yaptığımı görünce ne dediğimi daha iyi anlayacaksınız. Yansıma efektleri bir o kadar ayrıntılı şekilde yapılmış. Seslere gelecek olursak, ses ve müzik gayet oyun ile uyumlu, özellikle yarışlardaki motor seslerinin ayrıntıları, kask içerisinden bir kamera açısına geçtiğinizde gerçekteki gibi kask içinden sesin daha az duyulması, kaput üzerinden oynarken motorun sesinin beyninizin içinde gibi hissetmeniz gayet güzel yedirilmiş. Kaza yaptığınız araçların yavaş yavaş parçalanması da muazzam olmuş ancak tabi ki araç marka sahiplerinin bir engellemesinden dolayı tamamen parçalamanız mümkün değil. Çünkü firma sahipleri bu tarz tüm oyunlarda araçlarının o denli parçalanmasının görülmesini kesinlikle istemediğinden parçalanmalara tamamen gerçekçi diyemeyiz.
Bu oyunun nesi kötü ?
Beğenmediğim şeyleri hemen sizlere bahsedeyim. Öncelikle araba seçeneğinin az olması. İlk başta yine videodan izlerken de görebileceğiniz üzere araba seçeneklerinin tamamını orada görebilirsiniz. Oyun indirilebilir içerikler ile yeni arabalar yeni pistler gibi bir kaç şey ekleyecektir anca ne kadar daha fazla artırabilirler orasını bilemiyorum. Fakat oyunu aldığınız da oyunda ki araba sayısı gözüme direk az göründü ve saydıktan sonra gerçekten de o kadar fazla araba yok. Özellikle bir çok büyük marka da yok. Örnek verecek olursak Lamborghini hiç yok. Var olan bazı markalarında oyunda yer alan arabaları dışında efsane arabaları ve onlarda oyun içerisinde yok. Bu özellikle böylesine muazzam yapılmış bir yarış simülasyonu için kötü bir durum.
[review]