blank

The Wolf Among Us İnceleme

Macera oyunlarının oyun geçmişimde büyük bir yeri vardır. Pek çok eski oyuncunun da benimle aynı düşüncelere sahip olduğunu düşünüyorum. Tür için verilebilecek örnek sayısı gerçekten çok fazla, Monkey Island serisi, Broken Sword serisi, Syberia serisi, Dreamfall serisi, Post Mortem, Still Life serisi… bu liste böyle uzar gider. Fakat son yıllarda oyun piyasasına baktığımız zaman, bu eski yapımlar kalitesinde çok fazla macera oyunu göremez olduk. Türü sevenler için bu gerçekten üzücü bir durum. Günümüzde ağırlıklı görmeye alıştığımız oyunlar, aksiyona, süper grafiklere dayalı yapımlar haline geldi. Neredeyse hiç birinde diyalog, seçim hakkı yada kaliteli bir hikaye göremiyoruz artık. Gerçekten de üzücü bir durum…

Tam olarak macera oyunu isteğimizin tavan yaptığı sıralarda, Telltale Games atağa geçerek bizlere yeni bir macera oyunu sunmuştu. Oyun başladığı dönemde büyük bir popüleriteye sahip olan, The Walking Dead dizisine yan bir hikaye şeklinde ilerliyordu. Gerek oyunun hikayesi, gerek bu hikayenin anlatımı son derece kaliteliydi. Oyun hakkında gösterilebilecek tek eksik nokta (göreceli elbette) bölüm bölüm bizlere sunulan bir yapıya sahip olmasıydı. Telltale Games yaklaşık olarak 2 ayda bir yeni bir bölüm ile karşımıza çıkıyordu ve bize de yeni bölümü tamamlayarak hikayeyi ilerletmek düşüyordu. The Walking Dead serisi halen daha devam etmekte olan bir oyun ve aynı zamanda televizyon dizisi. Telltale Games dizi tamamlanana kadar oyunu da devam ettirecektir diye düşünüyorum. Neyse, konumuz elbette The Walking Dead değil.

Öncelikle Telltale Games hakkında biraz bilgi vermekte yarar vardır diye düşünüyorum. Telltale Games 2005 senesinden beri aktif olarak oyun üretmekte olan bir firma. Evet, pek çoğunuzun bu adı daha önce hiç görmediği yada aslında bu ada hiç dikkat etmediğini biliyorum (uzun bir süre bende onlardan biriydim). Aslına bakarsanız, CSI, Sam & Max gibi oyunların arkasında bulunan isimdir Telltale Games. Bunun dışında elbette pek çok oyunun da arkasında bulunan firma, malesef piyasaya sürmüş olduğu diğer oyunlarda pekte başarılı olmayı başaramamıştı. Şimdi ise The Walking Dead serisinin de tutmasıyla birlikte, karşımıza çok benzer oyun arayüzü ve mekaniklerine sahip bir yapım olan The Wolf Among Us isimli oyunla karşımızda duruyor. Peki nedir bu The Wolf Among Us? The Walking Dead’de olduğu gibi başarıya erişebilecek bir yapım mı, yoksa sadece basit bir kopyala yapıştırdan mı ibaret? İsterseniz şimdi bu soruların yanıtlarına birlikte bir göz atalım.

2638015-screenhunter_832+may

Kötü kurt iş başında

The Wolf Among Us aslında 2002 yılında Vertigo Comics tarafından ilk adımları atılmış bir hikayedir. Vertigo Comics bu yıllarda Fable adında yeni bir çizgi roman serisini piyasaya sürmüştü, bu seri aynı zaman da The Wolf Among Us’ın da temellerinin atılması demekti. Hikayeden biraz bahsetmek gerekirse, Kötü Kurt, Pamuk Prenses, Kurbağa Pren ve daha pek çok küçüklüğümüzden beri bildiğimiz masal kitabı karakterleri, kendi diyarlarından kovulurlar. Kaçabilenler dünyamıza gelir ve burada hepsi hayatlarını New York şehrinde devam ettirmeye çalışırlar.
Tüm bu karakterler New York şehrinde, masal dünyasında sahip oldukları tüm güzelliklerden yoksun bir halde yaşamaktadırlar ve her biri başka bir hayata sahip durumdadırlar. Masal diyarlarının o güzel dünyası yerine, New York’un sisli, kasvetli havası onlar için gerçekten zorlu bir engel halindedir.

Buraya geldiklerinde artık masal diyarlarında sahip oldukları o mutlu sonlar, ölümsüzlükleri yada efsaneleri yok olmuş durumdadır. Bu nedenle hepsi kendilerine uygun işlerde çalışmaya başlar ve topluma yardım etmeye çalışırlar. Tüm bu karakterlerin yaşadığı bölgenin adıysa, Fabletown’dır.

Evet, oyunun hikayesinden bu kadar bahsetmek sanırım yeterli olacaktır. Gerisini zaten oyunu oynarken heyecanla devam ettireceksiniz. Oyun boyunca yönettiğimiz karakter Bigby yada hepimizin bildiği adıyla Kötü Kurt. Pek çok hikayede kötü olarak tanıtılan bu karakter, Fabletown’da bambaşka bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bigby Fabletown’ın şerifi! Elbette böylesine kötü bir karaktere diğer masal karakterlerinin güvenmesi pek kolay değil. Oyun boyunca bunu diyaloglarda sık sık görüyoruz. Genel karakter yapısı olarak da Bigby oldukça agresif ve umursamaz bir kişiliğe sahip durumda ama görevi gereği tüm Fabletown’ın güvenliğini de sağlaması gerekiyor. Aynı zamanda güvenliği sağlarken, diğer masal karakterlerinin de güvenlerini kazanmaya çalışmakta.

bigby_wolf

Hikaye ilerleyişi

Öncelikle oyunun sahip olduğu hikaye gerçekten çok kaliteli. Bu hikaye için alışık olduğumuz çocuk masallarının, yetişkinler için olan bir hali demek sanırım doğru olacaktır. Oyun gerçek anlamda yetişkinlere hitap etmekte, gerek oyun dili olsun, gerekse oyundaki şiddet seviyesi olsun küçük yaştan oyuncular için pek doğru bir seçim olmayacaktır.

Hikaye ilerleyişi oldukça sade ve güzel bir şekilde anlatılıyor. Burada değinmek istediğim nokta, bu ilerleyişin biraz fazla çizgisel gittiği yönünde olacaktır. Daha fazla seçeneğe ve özgürlüğe sahip olmamız oyun tecrübesi anlamında çok daha güzel olabilirmiş açıkçası. Aynı şekilde hikaye boyunca karşılaştığımız karakterlerle girdiğimiz diyaloglarda da her ne kadar pek çok seçeneğe sahip olsa da bu seçenekler sadece anlık etkiler yaratıyor. Oyunun sonunu değiştirmek yada hikayenin ilerleyişinde büyük değişiklikler yapmamız malesef mümkün değil. Fakat işin asıl kısmı bunu oyun boyunca pekte fark etmiyoruz, sanki yaptığımız seçenekler her şeyi değiştiriyormuş gibi bir hisle oynamaya devam ediyoruz, bu aslında oldukça güzel bir durum ama yine de dediğim gibi daha özgür bir oyun yapısı çok daha iyi olabilirdi. En azından yaptığımız seçimler belli bir ölçüde oyun sonuna yada hikayenin ilerleyişine etki etmeliydi.

Diyalog ekranları The Walking Dead oyunlarını oynamış olan birisine oldukça tanıdık gelecektir. Arayüz dışında burada pek bir değişiklik söz konusu değil. Karakterlerle girdiğimiz diyaloglarda verebileceğimiz çeşitli yanıtlar yada sorabileceğimiz çeşitli sorular bizleri bekliyor. Hepsinden vazgeçip bir soruyu, yanıtsız bırakmak da her zaman sizin elinizde. Verdiğiniz yanıtlara yada sorduğunuz sorulara göre, karakterlerle olan diyaloglarınız değişiyor.

Diyalog ekranlarının dışında oyunda belli bir ölçüde dövüş mekanikleri de mevcut durumda. Bazen işler kontrolden çıkıyor ve ortalık feci halde karışıyor. Bu durum da aslında genellikle sizin kontrolünüzde diyebilirim. Seçimlerinizi agresifleştirir ve bir kavga başlatırsanız, sizleri bir aksiyon oyunundan ziyade (sonuçta bu bir macera oyunu!) interaktif sinematikler tadında sahneler bekliyor. Ekranda beliren tuşlara zamanında basmanız isteniyor ve bunları gerçekleştirdikçe başarılı oluyorsunuz, aksi halde ne olacağını sanırım hepimiz biliyoruz…

Oyunun karakterlerlerinin işlenişi de aynı hikayede olduğu gibi oldukça başarılı. Hele ki oyun boyunca karşımıza çıkan karakterleri daha önceden bilmemizden kaynaklanan tat ayrı bir şey. Tüm bu masallardan tanıdığınız karakterler karşınıza asla hayal dahi edemeyeceğiniz rollerde çıkıyor. Kimileri ölüyor, bilinen kimlikleriyle alakasız işler gerçekleştiriyor. Bunlar içerisinde sanırım en iyi örnek yine baş karakterimiz olan Bigby olacaktır diye düşünüyorum. Oyun boyunca yanımızda bizimle birlikte gelen bir diğer karakterse Pamuk Prenses ve emin olun size her anlamda yardımcı oluyor. Sinirlendiğinizde sakinleşmenizi sağlıyor, bazı soruların yanıtlarını bulmanızda yardımcı oluyor, yeri geliyor sizi bir güzel kalaylıyor. İnsan böylesine bir macera oyununda, böyle bir yardımcıdan başka ne isteyebilir ki?

Oyunun artılarından, karakterlerinden, hikayesinden ve oyun mekaniklerinden bahsettikten sonra biraz eksik yönlerini eleştirmek doğru olacaktır diye düşünüyorum. Demin de bahsettiğim çizgisel oynanış yerine daha özgür, hikaye ilerleyişi ve sonu değiştirilebilir bir yapı mutlaka daha güzel olabilirdi. Bunun dışındaysa belki de en rahatsız edici olan şey, Telltale Games’in artık bu parça parça oyun çıkartma merakından vazgeçmesi gerekiyor. Hayır, bölümler yeterli uzunlukta olsa gerçekten sorun olmayabilir ama bir bölümü tamamlamanız yaklaşık yarım saat ile bir saat arasında bir zaman alıyor. Toplamda oyun 5 bölümden oluşmakta ve buda en fazla 5 saat demek. Ayrıca her bir bölüm için (zamanında oynamış oyuncular için söylüyorum) 2 gibi bir zaman beklemek gerçekten can sıkıcı. Tabi sizler bu incelemeyi okurken oyunun tüm bölümleri çıkmış olacak. The Wolf Amog Us’a yeni başlayacak oyuncular için gerçekten güzel bir durum bu. Fakat diğer bir sorunsa, oyunun hikayesi, atmosferi ve ilerleyişi gerçekten bir televizyon dizisinden farksız ve bitirdiğiniz zaman büyük bir boşluğa düşmeniz oldukça yüksek bir ihtimal, söylemedi demeyin.

SAM2

Grafikler ve sesler

Oyun grafiksel olarak yine The Walking Dead’de olduğu gibi Cell Shading sistemini kullanıyor. Açıkçası bu sistem The Wolf Among Us’a The Walking Dead’den çok daha iyi oturmuş diyebilirim. Sonuçta oyunun hikayesinin bir çizgi romandan alınma olması ve hepsinden öte masal karakterlerini anlatan bir yapımda, kesinlikle çok doğru bir seçim olmuş diyebilirim. Karakterlerin ve çevrenin modellemesi oldukça başarılı hazırlanmış fakat çevre kaplamalarında biraz daha detay hoş olabilirdi.
Sesler ve müzikler içinse yorume gerek dahi yok diyebilirim. Oyunun daha en başında bizleri karşılayan müzik bile bizleri oyunun atmosferine hızla sokmayı başarıyor. Oyun içerisinde, ilerleyişe göre değişen müzikler de her zaman temposunu korumayı başarıyor. Müziklerin dışında, karakterlerin her birinin seslendirmesi oldukça kaliteli yapılmış ve karakterler ile tam anlamıyla bir uyum içerisinde. Karakter seslerinin tonlarından ruh hallerini oldukça rahat bir şekilde anlayabiliyorsunuz ve bir macera oyunu için bu kesinlikle önemli bir durumdur. Telltale Games bu işin altından oldukça başarılı bir şekilde kalkmayı başarmış diyebilirim.

TheWolfAmongUsSS3

Sonuç olarak baktığımız zaman Telltale Games, The Walking Dead oyunlarından sonra The Wolf Amon Us’da da biz oyuncuların yüzünü güldürmeyi başarıyor. Bazı bir kaç eksisine rağmen oldukça başarılı bir yapım karşımızda. Hele ki yazımın başlarında bahsettiğim gibi, günümüzde kaliteli macera oyunları görmemiz bu derece zorken bu fırsat kaçmaz. Türü sevenler zaten çoktan The Wolf Among Us’ı bitirmiştir diye düşünüyorum fakat henüz oyunu oynamadıysanız, en kısa sürede bu kaliteli hikayeyi bitirmelisiniz. Ayrıca dediğim gibi hikayenin tamamlanmış olması da sizin için büyük bir artı durum oluşturuyor. Hepinize bol oyunlu günler dilerim.