Grand Theft Auto (GTA) ve Saints Row serisi açık dünya aksiyon oyunlarının her zaman başında gelmiştir. Zaten baktığımız zaman çok fazla bir seçeneğimiz olmadığını da görüyoruz. Devasa bir haritada; görevler yapmak, araç kullanmak, şehirde amaçsızca gezinmek ve hatta o şehri kaosa sürüklemek çoğu oyun severin elbette hoşuna gitmekte. Son oyun olan GTA V’ in PC ye henüz çıkmamış olması çoğu PC kullanıcısını üzdü. Ama üzülmenize gerek yok, çünkü Watch Dogs bizlerle!
Ubisoft tarafından uzun bir süredir geliştirilmekte olan açık dünya temalı aksiyon oyunu olan Watch Dogs yakın bir zaman önce piyasaya sürüldü. Oyun Ubisoft tarafından duyurulduğundan beri, oyunseverler oyunu sürekli olarak GTA ile kıyaslama içerisindeydi. Özellikle bir kaç ay evvel yayımlanan bir video ile Ubisoft baya ciddi eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Bu eleştirilerin nedeni; oyunun bir kaç yıl önce E3 oyun fuarında tanıtılan videosu ile çıkışına çok az bir süre tanıtılan videonun hiç bir alakasının olmamasıydı. Bir süre sonra Ubisoft bu durumu toparlayıp, oyunun PC versiyonuna ait bir tanıtım videosunu yayımlamasının ardından bu eleştiriler biraz olsun durulmuştu. Yazının başında belirtmek istediğim bir konu aslında bu. GTA ve Watch Dogs birbirleriyle kıyaslanabilecek bir yapıda değiller. Gerek sürüş dinamikleri olsun, gerek dövüş sistemi olsun, gerekse oyun mekanikleri olsun birbirlerinden farklı iki oyun GTA ve Watch Dogs. Zaten baktığımız zaman Watch Dogs ana bir hikaye etrafında dönüyor, açık dünya bir oyun olabilir ama çizgisel bir oyun yapısına sahip. Tabi bunlardan yazı içerisinde bahsedeceğim. Peki Watch Dogs oyun severlerin yıllardır beklediğine değdi mi?
Oyunda, Aidan Pearce isimli hacker bir karakteri kontrol etmekteyiz. Hacker dediysem, emin olabilirsiniz ki daha önce hiç bir oyunda görmediğiniz seviyede bir hackerlık tecrübesi yaşayacaksınız. Oyunda, Ubisoft’ un yapmayı en çok sevdiği şey olan başka oyunlarda kullanmış olduğu ve sevilen pek çok mekanik var. Bunlar ağırlıklı olarak son Splinter Cell ve Assassin’s Creed oyununda görmüş olduğumuz mekanikler. Tabi bu mekaniklerin içerisinde bir de hackerlığı katınca gerçekten sürükleyici ve eğlenceli bir birleşim yaratmış Ubisoft.
Oyuna ilk başladığınız zaman, izleyen pek çok kişi fark etmiştir diye düşünüyorum ama oyun tam anlamıyla Person of Interest dizisinin oyunuymuşçasına ilerliyor. Tüm hack olaylarını özel telefonumuz sayesinde gerçekleştiriyoruz, bu telefon oyunda sizin her şeyiniz gibi bir durumda. Oyunda pek çok şeye ulaşımı telefonumuzun arayüzü sayesinde gerçekleştiriyoruz ve bu durum oynanışı bölmemek adına gerçekten güzel düşünülmüş. Oyun boyunca Chicago haritasının farklı bölümlerinde çeşitli görevler yapıyoruz, harita inanılmaz derecede büyük değil maalesef ama yeterli bir büyüklüğe sahip. Ana hikaye görevleri başlarda ciddi şekilde heyecanlı başlıyor ama bir süre sonra tempo düşüyor ve sıradan bir hal alıyor. Yine de oyunu bitirene kadar oyuncuyu başından kaldıracak yapıda değil. Oyunda GTA’ da ki gibi çok abartı yan görev sayısına sahip değiliz. Aslında bakarsak yan görevler pek görev şeklinde değiller. Genellikle; bir yerlere saldırmak, araç yarışları, zamana karşı yarışlar olarak hazırlanmış. Açıkçası ben ana görevlerin yanı sıra, yan görevlerle bezenmiş bir Watch Dogs görmeyi bekliyordum. Ana görevler de bir yerden sonra sıradan bir tempoya sahip oluyor, yapacaklarımız genellikle; bir yerleri hacklemek, bir bölgeye sızmak, araç takipleri vs. şeklinde ilerliyor.
Tabi yukarıda bahsettiğim şeyler sıradan bir şekilde gerçekleşmiyor elbette, oyunun en büyük kozu olan HACK oyuna o kadar güzel dağıtılmış durumda ki, uzun bir süre boyunca sürekli olarak benzer görevler yaptığınızı fark etmiyorsunuz bile. Oyunda bulunan hack sistemi size gerçek anlamda çok fazla seçenek sunuyor. Örneğin; Peşinizde sizi kovalayan araçlar var ve bunları atmatmak için köprüleri, trafik ışıklarını, demir kapıları vs. kontrol edebilir ve arkanızdan gelen düşmanlara mutlu olmayacakları sürprizler yapabilirsiniz. Araç kovalamacasından bahsetmişken, oyunun araç kullanımından bahsetmekte fayda var. Araç kullanımı GTA, Saints Row gibi oyunlardan farklı olarak daha arcade bir yapıya sahip. Bu durum kimi oyuncular için güzel, kimileri için kötü olabilir ama genel olarak bakarsak gayet eğlenceli olmuş, sadece biraz alışmak gerekiyor. Yukarıda bahsettiklerim dışında oyunda; kameraları, helikopterleri, radarları, bazı düşmanların üzerlerinde bulunan bomba vs. gibi yüzlerce şeyi kontrol edebiliyorsunuz ve hata Chicago’ nun elektriğini dahi kesmek sizin elinizde. Peki tüm bunları nasıl yapıyorsunuz? Oyunda görevleri tamamlayıp tecrübe puanı kazandıkça seviye atlıyorsunuz, seviye atladıkça kazandığınız puanları; dövüş yeteneklerinize, ekipman üretme yeteneğinize, araç kullanma yeteneğinize ve hack yeteneğinize istediğiniz şekilde dağıtıyorsunuz. Özellikle hack yeteneğinizi tamamıyla geliştirirseniz, yapamayacağınız şey kalmıyor. Bu kadar şeyi yapabiliyor olmanızdan dolayı biraz korkmanız olası, oyun ilk tanıtıldığı zaman hep merak ettiğim şey oynanabilirliğin nasıl olacağıydı. Ama korkmanıza hiç gerek yok, tüm bu mekaniklerin kullanım kolaylığı üst seviyede, Ubisoft gerçekten bu işin altından başarıyla kalkmış.
Oyunun oynanabilirliği gerçekten kolay ve akıcı. Dövüş sisteminden bahsetmek gerekirse; görevler genel olarak sizi sessizce ilerlemeye yöneltiyor, tabi elinize makinalı bir tüfek alıp kaos yaratma seçeneğine de sahipsiniz. Ubisoft sanırım bunun üzerine pek fazla düşmemiş olacak ki, düşmanları öldürürken hissettiğiniz vuruş hissi pek oturmamış gibi. Ayrıca oyunda KAN YOK! Evet, doğru okudunuz oyunda kan yok. Hatta bununla ilgili olarak çeşitli platformlarda pek çok video bulabilirsiniz. Gizlilik mekanikleri neredeyse Splinter Cell oyunları ile aynı hazırlanmış. Splinter Cell oyunlarından alışık olduğumuz pek çok şey burada da geçerli. Zaten görevleri bu şekilde tamamlamak daha heyecanlı oluyor ve sizi oyunun atmosferine tam anlamıyla sokuyor.
Oyunda multiplayer modu da bulunmakta. Seçenekler pek fazla olmasa da gerçekten eğlenceli bir yapıya sahip multiplayer. Karşılıklı iki takım olarak savaş verebilir, kalabalığa gizlenmiş hacker ı yakalamaya çalışabilir yada kendiniz sizi bulmaya çalışan diğer hacker dan saklanabilir, en olmadı yarışlara katılıp eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Bu modların sayıları elbet oyuna gelecek DLC ler sayesinde artacaktır diye tahmin ediyorum. Malum dönem DLC dönemi, hiç bir oyunu DLC ler olmadan tam anlamıyla oynayamıyoruz artık.
Grafik, ses ve müzikler olmadan olmaz.
Oyun PC nin yanında eski ve yeni nesil olarak tüm konsollara çıktı fakat söz konusu grafikler olduğunda, hiç birinde PC de olduğu kalitede görünmüyor. PC de göründüğü hali bile yazının başlarında söylediğim E3 fuarında gösterilen oyuna kıyasla farklı. Grafiklerde tanıtımında gösterilen oyuna göre gözle görülür bir grafik kaybı var. Kaplamalar olsun, fizikler olsun, özellikle de gölge kalitesi olsun bir kayıp söz konusu. Gölgeler gerçekten sinir bozucu olabiliyor, oyunda tam olarak dinamik gölgelendirme ve ışıklandırma var mı, yok mu emin olmak gerçekten zor. Fakat araçlarının farlarının çevre üzerinde hiç bir efekti olmaması gerçekten sinir bozucu. Bunun dışında animasyonlar, karakter modellemeleri gerçekten güzel hazırlanmış. Özellikle oyun içi grafiklerle hazırlanmış olan ara sahneler gerçekten etkileyici güzellikle olmuş.
Sesler gayet güzel. Karakterlerin seslendirmeleri olsun çevre sesleri olsun veya araç sesleri olsun son derece kaliteli. Pek çok oyuncu Aiden’ in seslendirmesinden rahatsız olmuş olsa dahi nedense beni hiç rahatsız etmedi bu durum. Seslendirmesinin, karakterin yapısına gayet uygun olduğunu düşünüyorum. Müzikler, oyunda bulunan radyo bu türde bulunan diğer oyunlara kıyaslandığı zaman pek sönük kalmış gibi duruyor. Özellikle radyo kanallarının ve parçaların azlığı dikkat çekiyor. Radyo dışında kalan müzikler ise kendini tekrar ediyor ve aynı tempoda ilerliyor.
Watch Dogs genel olarak bakıldığında güzel bir oyun ama efsane olabilecek bir oyun mu? Hayır, oyunda çok fazla problem ve eksik var. Ubisoft bunları gidermek için ciddi zaman harcıyor elbette. Bence bu durumun asıl nedeni oyunun çok fazla beklenti yaratmış olması. Fikir çok güzel, oyun mekanikleri de aynı şekilde çok güzel hazırlanmış fakat ister istemez oyunun biraz aceleye gelmiş olduğunu düşünüyorum. Ubisoft yamalar ile durumu toparlamaya çalışıyor olsa dahi ilk çıkışını yaptığında ki rezalet optimizasyonunu saymıyorum bile ama firma Ubisoft olunca bu normal bir durum elbette. Son olarak, tüm sorunlarına rağmen Watch Dogs kesinlikle alınıp bitirilmesi gereken bir oyun. Hele ki zaten PC için GTA V bekliyorsanız, mutlaka denemelisiniz demektir. Hepinize bol oyunlu günler dilerim.