World of Warcraft (WoW) 2005 yılında EU çıkışını yaptıktan sonra devasa online dünyasında büyük değişiklikler yaşandı. Oyunculara daha önce hiç bir devasa online oyunda yaşamadığı deneyimi yaşatan Blizzard bu serüvenine günümüze kadar devam etti ve hala daha ediyor. Blizzard, hazırladığı ek paketler ve büyük güncellemelerle oyuna sürekli yeni dinamikler, mekanikler eklemeye devam ediyor. Ama pek çok WoW hayranı için, WoW ilk ek paketi olan The Burning Crusade (TBC)’ den sonra bitti. Daha sonra çıkan ek paketler ile oyuna katılan pek çok şey olsa da Blizzard Vanilla (60 lvl dönemi WoW) ve TBC WoW dönemini asla geri getirmeyi başaramadı. Son bir kaç yıldır oyuncu sayısında gözle görülür bir düşüş yaşayan WoW, yakın zamanda çıkacak olan yeni ek paketi Warlords of Draenor ile bu sayıyı tekrardan yükseltmeyi hedefliyor.
Peki bunların Wildstar ile ne alakası var? Öncelikle Wildstar’ı hazırlayan ekibin çalışanlarının çoğu; Vanilla WoW ekibinde, Everquest ekibinde ve Ultima Online ekibinde görev almış kişilerden oluşuyor. NCsoft bünyesi altında kurulan Carbine Studios, Wildstar’ı bizlere 2, 3 sene evvel duyurmuştu. Ardından çıkan tanıtım videoları ile bizlere adeta Vanilla WoW havasında hazırlandığını gösteriyordu. Videolarında bolca bulunan karikatürize hava, Dev Speak lerde bulunan eğlenceli ve alaycı diyaloglar bu hisleri oldukça pekiştirdi. Oyun başlarda çoğu kişinin gözünde içerisine Sci-Fi eklenmiş WoW olarak görünüyordu. Peki bu durum gerçekten de böyle mi?
Giriş ekranını geçtiğiniz zaman karşınıza devasa online oyunlardan alışık olduğumuz gibi sunuc seçim ekranı geliyor. Buradan PvP, PvE yada RP olarak sunucunuzu belirledikten sonra size sunulan iki taraftan bir tanesini seçiyorsunuz. Bu iki taraf Exile ve Dominion olarak hazırlanmış. Exile’da; Human, Granok, Aurin ve Mordesh olarak seçebileceğiniz 4 ırk bulunmakta. Dominion’da; Cassian, Draken, Mechari ve Chua olarak yine 4 ırk bulunmakta. Tarafımızı ve ırkımızı seçtikten sonra sırada sınıf ve meslek (Bahsedeceğim meslekler oyun için meslekler değildir. Job adı verilmiş sınıfınız yanına oyun başında seçeceğiniz meslektir.) seçimi bizleri bekliyor. Sınıf olarak seçebileceğimiz; Warrior, Esper, Spellslinger, Stalker, Medic ve Engineer bulunmakta. Buraya kadar her şey sıradan bir devasa online karakter yaratma ekranına benzer durumda ilerliyor. Karakter yaratma ekranını belki detay seviyesi olarak belki biraz daha yüksek tutulabilirmiş fakat yine de gayet yeterli bir düzeyde. Demin dediğim gibi her şey olabildiğince sıradan bir şekilde ilerlerken son olarak bizden Job seçmemiz isteniyor. Bu meslekler; Soldier, Explorer, Settler ve Scientist olarak 4 e ayrılmış durumda. Oyunda sınıfınızın seviyesini yükseltirken, haritalarda bulunan seçmiş olduğunuz mesleğin görevleri sayesinde meslek seviyenizi de yükseltmeye uğraşıyorsunuz. Bu mesleklerin her birinin kendine özel özellikleri mevcut. Mesela; Soldier ile belli bölgelerde savunma, yaratıkları öldürme gibi görevler yaparken (düz mantık bir asker işte), Explorer olursanız bol bol hoplaya zıplaya dağ ve tepeleri tırmanıyorsunuz. Veya Scientist olup; çevredeki canlıları veya daha önce araştırılmamış yerleri inceleyebilirsiniz.
Oyun dünyasına adım atınca…
Karakterinizi yarattıktan sonra, oyun dünyasına adımınızı atarken sizleri oyun içi görüntülerden oluşan bir sinematik bekliyor. Bu sinematiklere oyun boyunca sık sık rastlıyorsunuz. İlk bir kaç seviyenizi sizi oyuna alıştırmak için bir eğitim haritasında geçiriyorsunuz, bu haritayı tamamladıktan sonra yine sizleri fazla büyük olmayan açık dünya bir harita bekliyor ama asıl olay bu haritadan sonra başlıyor. Daha geçtiğiniz ilk haritanın boyutu başlarda gözünüzü korkutabilir. Haritaya baktığınızda her yerde tamamlamanız gereken görevler, yeni alabileceğiniz görevler, eventler görülüyor ve bu başlarda insanın biraz gözünü korkutuyor. Göz korkutmak demişken hemen oyunun arayüzünden bahsetmek istiyorum. Arayüz aslına bakarsak basit ama kullanılan tasarımlar, renkler vs. biraz karmaşık bir yapıya sahip olduğu için başlarda alışmanız biraz zaman alacaktır. Oyunun yine de daha basit ve kullanıcı dostu bir arayüze sahip olması güzel olabilirdi.
Oyun dünyası gerçekten çok büyük, her bir harita yine aynı şekilde dolu dolu, büyük ve canlı hazırlanmış. Görev sistemine baktığımız zaman sıradan bir devasa online oyundan farksız bir sisteme sahip Wildsatar ama bunu eleştirmek yersiz olacaktır. Bir devasa online oyunda ne gibi farklı bir görev sistemi olabilir? Görevler dışında yaptığınız herhangi bir şey sonucunda sizleri “CHALLENGE BEGINS” diye bir ses bekliyor olacak. Bu sesi duyduğunuz zaman genellikle belli bir süre içerisinde bir şeyleri toplamanız, bir şeyleri öldürmeniz yada bir şeyleri havaya uçurmanız isteniyor, başarınıza bağlı olarak ise çeşitli ödüller sizleri bekliyor. Carbine’ in oyuna eklediği güzel bir sistem ise görevi tamamladığınız zaman NPC ye bütün yolu geri koşturmak yerine, uzaktan teslim yapabilmeniz ve bu durum gerçekten güzel düşünülmüş. Devasa online oyuncularının en çok yakıdığı durumdur görev alıp, teslim etmek için alınan yollar. Her ne kadar bu sistem olsa da başlarda herhangi bir bineğe sahip değilken haritalar büyük olduğu için oradan oraya koşuşturmak gerçekten zor oluyor. Tam bu noktada oyun mekaniklerinden, klavyenizde bulunan “shift” tuşuna basılı tutarak hızlı koşabilmeniz ilaç gibi geliyor insana. Eh, tabi bunun da bir limiti var. Aynı şekilde oyunda W, A, S, D tuşlarına iki kere hızlıca basmanı durumunda Dodge yapabilme sistemi de mevcut ve bu sistem gerçekten Wildstar için çok önemli. Gerek PvE, gerekse PvP de zamanında bir atağı savuşturabilmeniz hayatınızı kurtaracaktır.
Görev sistemini geçmek gerekirse, sizleri oyunun en büyük kozlarından bir tanesi olan dövüş sistemi bekliyor. Wildstar’ da bulunan dövüş sistemi gerçekten daha önce hiç bir devasa online oyunda görmediğiniz akıcılığa ve hıza sahip. Bu sisteme en yakın örnek gösterebileceğim oyun Guild Wars 2 olacaktır fakat o bile Wildstar’ ın yanında oldukça yavaş kalıyor. Dediğim gibi dövüşlerde hız her şeyiniz olacak! Oyunda hedefsiz bir dövüş sistemi var, telgraf adı verilen bir sistem ile kullandığınız yetenek veya düz vuruşlarınızda karakterinizin önünde veya çeversinde bir alan beliriyor ve bu alanda bulunan düşmanlar sizden hasar alıyor. Aynı şey tabi düşmanlarınız için de geçerli oluyor. Bir yandan saldırılarınız yaparken, diğer yandan düşmanlarınızın saldırılarından kaçmaya çalışıyorsunuz. Telgraf sistemi gerçekten güzel ve yenilikçi bir sistem olmuş aynı zamanda bu sistem ile bahsettiğim hızlı dövüş sistemi birbirlerini tamamlıyorlar.
Sınıfların yeteneklerine baktığımız zaman gerçekten detaylı ve kaliteli bir sistem bulunuyor Wildstar’da. Seviye atladıkça aldığınız puanları yetenek ağacınıza dağıtmanız gerekiyor ve bunun sayesinde aktif yeteneklerin yanı sıra pasif özelliklere de sahip oluyorsunuz. Yetenek ağacı penceresini açtığınız da öncelikle karşınıza açmak veya yükseltmek istediğiniz yetenekleri gösteren bir pencere geliyor. Yeni bir yeteneği açma işlemini oyun için para ile yapıyorsunuz, bir yeteneği yükseltmek veya pasif bir özelliği kazanmak için seviye başına aldığınız puanları dağıtıyorsunuz. Sınıfların yetenekleri; saldır, savunma, destek gibi bölümlere ayrılmış durumda ve oyunda aynı anda kullanabildiğiniz sınırlı sayıda yetenek olduğu için son dönem devasa online oyunlarında olduğu gibi mantıklı ve taktiksel seçimler yapmanız gerekiyor. Yeteneklerinizin her biri farklı özelliklere sahip durumda ve her ağaçtan istediğiniz yeteneği alıp, kullanma özgürlüğüne sahipsiniz. Pasif özellikler ise yine seviye başına aldığınız puanları dağıtmanızla oluşuyor ve yine aynı saldırı, savunma, destek gibi bölümlere ayrılıyor. Her bir pasif özellik serisini tamamladığınız zaman bir sonraki seviyesini aktif etme hakkına sahip oluyorsunuz. Sınıflar için daha şimdiden internette pek çok değişik yetenek ağaçları yayılmaya başlamış durumda. Yeni başlayan birisi olarak bu ağaçlara göz gezdirebilir yada kendi ağacınızı yaratabilirsiniz.
Wildstar’ın oynanabilirliği gerçekten güzel ve hızlı! Görev yaptığınız sırada bir yaratığın karşısına geçip sadece karşılıklı açık olan yeteneklerini kullanmıyorsunuz. Sürekli hareket halinde kalarak olabildiğince hızlıca yaratıkları etkisiz hale getiriyorsunuz. Oyun zaten yapı olarak normal görevlerde yaratıkları tek tek öldürmek yerine, sizi toplu katliamlar yapmaya yönlendiriyor. Bir süre sonra kendinizi kaptırıp, görev bitmiş olmasına rağmen hala yaratık dövüyor olarak bulabilirsiniz, çünkü dövüş sistemi gerçekten insanı eğlendiriyor. Karakterinizin kontrolü de oldukça başarılı ve rahat hazırlanmış. Asla herhangi bir gecikme, zorlanma hissine kapılmıyorsunuz.
Zindanlar ve PvP
Wildstar için esas önemli noktaya gelmiş bulunuyorum sanırım. Piyasada hardcore oyuncuları çekecek WoW, Rift ve belki SW TOR dışında hatrı sayılır bir end game temasına sahip oyun sayısı yok gibi. Bu noktada işte Wildstar diğer son dönem oyunlarının direk olarak önüne geçiyor. Gerek zorluğu, gerekse sağladığı içerikler gerçekten çok fazla. Öncelikle PvE den bahsetmek istiyorum.
PvE olarak düşük seviyelerde Adventure ve Dungeon lar bulunmakta. Adventure lar seviyesin düşük dahi olsa kesinlikle kilit rol oynuyor Wildstar’ da. Çünkü buralardan sağladığınız ekipmanlar sizin zindanlarda göstereceğiniz performansı direk olarak etkiliyor. Daha 20. seviyede girdiğiniz bir zindan da bile sayısız wipe yiyip, saatlerce bitirmek için uğraşacaksınız Wildstar’ da. Gerek adventurelar gerekse zindanlar gerçekten oyuncuları daha düşük seviyelerden zorlayıcı taktiklere ve koordine hareket etmeye zorluyor. Bu tabi kimi oyuncuları kendisinden uzaklaştıracaktır ama Carbine’ in de söylediği gibi oyun kesinlikle hardcore oyuncuları hedefliyor. Telgraf sisteminin önemi zindan ve raid lerde kesinlikle fark ediliyor. Takımınızda bir kişinin yapacağı hata, tüm takımın ölmesine neden olabiliyor. Konu raid lere geldiği zaman ise olay tamamen başka bir boyuta taşınıyor, çıkışının üzerinden yaklaşık olarak 1 ay gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen, halen daha raid ler ünlü guild lar tarafından bitirilebilmiş durumda değil. Hatta yapımcılar bu konulardan dolayı epey eleştiri aldı fakat hiç bir şekilde zindan yada raid lerin kolaylaştırılmayacağını da açıkladılar. Eğer hardcore bir oyuncuysanız yazının sadece bu kısmı sizin için yeterli olmuştur diye düşünüyorum.
PvP sine baktığımız zamansa, Wildstar’ ın bize sunduğu seçenekler aynı PvE de olduğu kadar zengin bir seviyede. Outdoor PvP zaten PvP sunucuda oynuyorsanız sahip olacağınız bir şey, bunun dışında 2v2, 3v3 yada 5v5 normal yada rated arenalar, 15v15 normal yada rated battlegroundlar ve son olarak 40v40 War Plotlar kesinlike zengin bir içerik sunuyor. Wildstar oynamak için illa PvE oyuncusu olmanıza gerek yok, ilgi alanınızda PvP varsa yine doğru oyundasınız demektir. Aynı zamanda PvP den seviye atlarken de hatrı sayılır tecrübe puanı elde ediyor olacaksınız.
Grafik, ses ve müzik
Oyunun grafikleri oldukça karikatürize edilmiş durumda ve renkli. Kalite ve detay olarak gerçekten yüksek bir seviyede fakat bu kadar karikatürize edilmiş renkli grafikler herkese hitap etmeyebilir. Bu karikatürize hava oyunun geneline hakim durumda, gerek hikaye olarak, gerekse diyaloglar olarak tamamında hissettiriyor kendisini. Animasyonlar da aynı şekilde hazırlanmış, tam anlamıyla bir animasyon filmi izliyormuşsunuz gibi hissetmeniz olası bir durum olacak. Wildstar’dan gerçekçi bir atmosfer bekliyorsanız ne yazık ki yanlış yerdesiniz.
Seslendirmeler, ses efektleri, atmosfer sesleri oldukça güzel hazırlanmış. Fakat bazı seslendirmeler birbirlerine oldukça yakın, bir süre sonra bunun farkına varmadan edemiyorsunuz. Müzikler ise genel olarak güzel fakat destansı müzikler olmaktan uzaklar ve kendilerini çok fazla tekrar ediyorlar ama zaten hangi raid oyuncusu WoW’un müziklerini tam anlamıyla dinledi?
Sonuç olarak baktığımız zaman Wildstar çok uzun yıllardır WoW ile gerçek anlamda yarışabilecek tek devasa online oyun olabilir, bu cümleden kastım içerik olarak elbette. Çünkü WoW’ dan beri WoW oyuncularının hardcore olarak oynayabilecekleri ciddi bir devasa online oyun yoktu. Bu aslında casual oyuncular için pek hoş bir durum değil çünkü gerçek anlamda oyun belli bir kesin için yaratılmış durumda ve bunu anlamanız çok zor değil. Oyunun geneline baktığımız zaman Wildstar maceramız uzun yıllar sürecek gibi duruyor ve bu yılın en iddialı devasa online oyunları arasında yer alacaktır hiç şüphesiz. Wildstar’ı her devasa online oyuncusunun mutlaka denemesi gerektiğini düşünüyorum, pişman olmayacaksınız. Hepinize bol oyunlu günler dilerim.